En kıdemli başkanımız Aziz Yıldırım hedefini Türkiye Ligi olarak koyuyor ve bu mantelitede bir teknik adamla çalışıyorsa, Avrupa bizim neyimize? Yıllardır (Galatasaray'ın büyük başarısı hariç) kendimiz çalıp, kendimiz oynamaya alışmışız. O nedenle ligde önüne geleni yenen Fenerbahçe'nin sıradan Twente'ye yenilmesi, Sheriff'i güç bela geçmesi normal. Birilerinin yere göğe sığdıramadığı Galatasaray'ın köy takımı Strum Graz'a takılması, Beşiktaş'ın iki maçta sıfır çekmesi de öyle. Ama olsun biz kendi ligimizde iki derbi kazanıp günü kurtarırız. Olmadı, şampiyonluk ya da kupa geyikleriyle, körler ve sağırlar birbirini ağırlar misali yine mutlu (!) oluruz. Sonra mı? Bir de bakmışsınız Avrupa kapısından girebilmek için seksen sekiz eleme (Galatasaray bu sezon yaptığı gibi) oynuyoruz. Kazakistan'dan başlar, İsrail, Estonya derken tüm dünyayı dolaşır ondan sonra Avrupalı bir rakibe rakip oluruz! Bu görüntüyle daha fazlasını da hak etmiyoruz zaten.