F.Bahçe yedide yedi yapınca G.Saray'ı stres basmış... İlk 45'te özgüvenle oynamaya çalışan Cimbom ikinci yarıda garip şekilde oyundan düştü... Rıza Çalımbay cesur bir kadro sürdü sahaya... Burak, Ümit Karan ve Youla gibi takım oyununa katkı yapmayan forvetleri birlikte kullandı... "Atarsam atarım, yesem kimse bir şey diyemez" düşüncesinin eseriydi bu 11... Golü yedikten sonra dahi sistemini bozmadı, taa ki atana kadar... Atınca üç forveti çıkarıp, orta saha ve savunmadaki önlemlerini artırdı... İlk bölümlerde G.Saray'ın kazanma iştahı vardı... Keita içe kat etmeyi bırakıp son çizgiye inmeye karar verince sağ kanadı koridora çevirdi... Arda'nın ince işler yapıp, en kuytu köşelere öldürücü ara toplar bırakması kolay bir galibiyet olabileceği izlenimi veriyordu. Öyle olmadı... Sarı-kırmızılı, pardon mor-beyazlıların en etkili oynadıkları dönemde dahi Kewell'ın isteksizliği sol kanadın çalışmasını önledi.. Topal ortada bastı, top kaptı, hücuma katıldı çok etkiliydi... Mustafa Sarp'ın oyuna zekasıyla katkı yapacak biri olmadığı bir kez daha ortaya çıktı...
Hesabı kapatamadı 2. yarıdaki G.Saray'ı anlamak da, anlatmak da zor... Keita sağda kendisi için alınan tedbirlerden yılıp, kanat değiştirdi... Arda da aynı şekilde... Kewell'ı Aydın'la değiştiren Rijkaard sol oyuna katmaya çalıştı ama genç Aydın zora giren maçı çevirecek isim değildi... Nonda-Baros değişikliğini de yaptı Rijkaard... Buna karşılık Çalımbay'ın oyuncuları son dakikaları eritmek için orta sahada baskı uyguladılar... G.Saraylı oyuncuların pas trafiklerini bozdular.. Servet'in çaresizce 40 metreye pas atması hem kendi becerisine, hem de G.Saray'ın oyun düzenine tersti... Bunca terslik arasında skorun düz olması kolay değildi. Dolayısıyla Cimbom sezonun ilk puan kaybını kendi sahasında yaşarken, Eskişehir karşısında geçen yıldan kalan hesabı da kapatamadı.