Bu tür maçlarda, kadroların sahip olduğu deneyim, kalite skor ve sonuç adına faktörlerden biridir. Ancak bilinçli ve dengeli oyun da bir başka faktördür böyle karşılaşmalarda. Deneyim ve kadro kalitesi yönünden. Fenerbahçe'nin bu Sheriff'i katladığını söylememe gerek yok. Ama bilinç ve dengeli oyun konusunda aynı şeyi söylemek mümkün değil. Sarı-lacivertlilerin iki kanadının ileri ucunda oynayan Kazım ve Uğur hâlâ giydikleri formanın önemini ve Fenerbahçe'nin hedeflerinin düzeyini kavrayan bir sorumlulukla oynayamıyorlar ne yazık ki. Oysa katı, sert savunma yapan takımları açmakta, iki kanadın ileri ucunda oynayan futbolcuların performansı skor ve sonuç adına hayati önem taşımaktadır futbolda. Aslında tek başına zaafın böylesi bile, Alex gibi futbolcuların Fenerbahçe için ne denli önemli olduğunun göstergesidir. Ancak bazı arkadaşlar hâlâ her fırsatta takımı ağırlaştırdığı iddiasıyla kaptanın ipini çekiyorlar maalesef. Tıpkı takımının adsız askeri olması hasebiyle katkısı göze batmayan Baroni'yi 'sıradan' ilan ettikleri gibi. Ve sahada rakibin 12'nci adamı gibi davranan bir hakeme bu denli etkisiz iki kanat oyuncusunu da ilave ettiğinizde asıl Alex'in önemi ortaya çıkıyor sanırım. Kalıbımı basarım ki Fenerbahçe'nin bu maçı, bu koşullarda kazanması ancak 'futbolun şairi' kaptanın o benzersiz yeteneklerini devreye koymasıyla mümkün olabilirdi ve zaten öyle de oldu.