Yönetim, Denizli, futbolcular derken Beşiktaş çifte kupa moraliyle güle oynaya başlayacağı sezona kahır mektubuyla girdi... Yetmezmiş gibi Denizli'ye bir kez daha "İçimizdeki İrlandalılar" özdeyişini (!) hatırlatan yönetici açıklamaları da tuz biber ekti... Eldeki kadro sıradan bir takım değil, çifte kupalı şampiyon... Üstelik takviye edilmiş... Normal şartlarda olması gereken daha iyi bir başlangıç ama bin kez yazdığımız sebeplerden dolayı tam tersi yaşanıyor... Öyleyse ne yapmalı... En başta ciddi bir öz eleştiriye ihtiyaç var... Başkan Demirören ve Denizli'nin yapması gereken bu... Kayıhan'ın o meşhur şarkısını hatırlayıp "Ben nerde yanlış yaptım?" diye kendilerine sormalılar... Bulacakları cevapların ardından da harekete geçmelidirler... Peşinen söyleyeyim, başkan kendi kendine dürüst cevap verir ve bunları bir yere yazarsa kitap olur!.. Denizli'nin yanlışları daha az... Bu sezon en büyük hatası olayı yaşamaması... Takımın başında sahaya çıkıyor ama ruhu orada değil... Balık baştan kokar misali bu manzara takımı direkt etkiledi... Eğer başkan ve teknik adam, can simidi gibi imdatlarına yetişen şu aradaki boşluğu doğru değerlendirip, doğru adımlar atmazlarsa kötü gidişin devam etmesi de kaçınılmazdır... Diyeceksiniz ki kılavuzluk yap, çözüm öner... Yeni bir şey yok... Bilinenin tekrarı... En başta takım içindeki 'para bombası' patlamadan geri çekilmeli... Nobre, Bobo, Holosko, Nihat, Tabata ve Tello arasındaki uçurum azaltılmalı... Sonrası Denizli'nin işi... Sistemi sadeleştirip, kadroda istikrarı sağlar ve maçları yaşamaya başlarsa gerisi çorap söküğü gibi gelir.