Öncelikli bir yerden girelim mevzuya; 'Her maça takım kadrosunda oynama yaparak bir riskin altına imza atıyor Rijkaard!' Daha önce de aynı konu üzerine kafa yordum. Aynı durumda bünyeyi yıpratan konuşmalar-tartışmalar yaşanmıştır büyük olasılıkla. Şimdi ne olacak? Bir bilgimiz var; kazanan takım kadrosu değiştirilmezBu bilgi son iki maçta şimdilik tartışılır durumda. Herkesin dediği gibi; ilk mağlubiyete kadar. Rijkaard kadro değişikliğine rağmen aynı verimliliği almak eğiliminde. Bir maç önce kadroda tutup 11'e koymadığı bir oyuncusunu ertesi hafta sahada en verimli haliyle istiyor. Kapris, his, durum saptırması istemiyor Rijkaard.
Gözümüz Avrupa'da Rakipler gerçekten böyle mi? Yani her maçta Galatasaray'ı kadro değişikliğine zorlayacak kadar çetrefilli mi? Gaziantep ve Denizli maçlarında ayrı kadrolar yer aldı sahada- altı oyuncu değişikliğiyle-Galatasaray. Buna rağmen sonuç ortada. Yalnız şu var; rakip 60. dakikaya kadar sürdürdüğü direnci devam ettirecek bir yapılanış içerisindeyse ne olacak? Bunu kestirmek zor değil. Transfer döneminde oyuncu seçimindeki tutarlılıkları da hesaba katarsak yanlış adım atmak olağan dışı durumlara kalacak gibi görünüyor. Bir şey var; Keita cevvaliyetine Arda'nın üst düzey isteği de eklenmeli. Biraz durgun ama ne yaptığını bilen bir Arda var sahada. Oysa o topu ayağına aldığında boğuşmasını da istiyorum adam ekarte etmesini deyürür gibi rakip geçişline olan doyumsuzlukŞimdi Turuncuların yüzü- Morların desek mi- Avrupa'ya dönmüş durumda. 20 Ağustos'ta Estonya Ligi'nden Levadia Tallinn ekibiyle karşılaşacak Galatasaray. Tamam, rakip play-off'a kadar gelmiş. Kapasitesi 5 bin bile olmayan bir stadyumda oynuyor maçlarını. Yine derinliği, tarihi, heyecanı Galatasaray'la karşılaştırılamayacak denli uzak! bir rakip çıktı Avrupa Kupası'nda. Ağustos sıcağında içimiz ferahlasınYürüyelim