Galatasaray'ın mevcut kadrosunun '4-3-3 sisteminden taviz vermek istemeyen' Rijkaard'ı zorlayacağını ve 1 ya da 2 transfere ihtiyaç duyulduğunu yazmıştık. Yazının sonunu da "Tabii para bulabilirlerse" şeklinde bağlamıştık. 'Para bulup bulamayacağı' tartışılan, bizzat başkanı tarafından "Transferi kapadık" denilen sarı- kırmızılı kulüp, 'olmayacak bir işe' imza attı, gitti Manchester City'den Elano'yu aldı. Manchester City kim? Para denizinde yüzen Arapların takımı, yakın geleceğin United'ı... Elano kim? Brezilya Milli Takımı'nın oyuncusu... Verilen veya verilecek para ne? 20 milyon euro'dan biraz fazla! Yani Galatasaray tarihinin rekoru. İlginç bir transfer, değil mi? Parasızlığı dillere pelesenk olan bir kulüp gidip, 104 yıllık tarihinin en pahalı transferini gerçekleştiriyor. Üstelik de birkaç hafta önce Keita'ya dünyanın parasını döktükten hemen sonra... Peki bu nasıl oluyor? Florya'da petrol mü bulundu? Hasnun Galip'teki binaya 30 kat ruhsatı mı çıktı? Rijkaard'tan borç mu alındı? Yoksa Riva'daki arazi gizlice elden çıkarılıp nakte mi çevrildi? Nedir bunun sırrı? Başkan Adnan Polat'a göre sürpriz transferlerin sırrı Haldun Üstünel ve Ali Haşhaş. Üstünel, önemli liglerin önemli oyuncularını ikna ederek önemli bir rol üstlenmiş görünüyor. Ama malı "parasıyla" aldığını, pazarlığı da üçe beşe bakmadan yaptığını unutmamak gerekiyor! Galiba bu işlerde aslan payı Haşhaş'ta. Parayı bulan, başkana göre o çünkü. Sonuçta Galatasaray yönetimi iş bilirlik örneği gösteriyor. Rijkaard, Leo Franco, Keita ve Elano bunun açık kanıtı. Futbolsever bütçeye değil sahaya bakar. Ve Galatasaray yönetimi tribüne oynamayı iyi biliyor...