İddia döner dönmez o alışıldık stres, o bilindik kısır oyun da geri dönüverdi. 2 haftadır erken gelen gol de olmayınca tribünler hep homurdandı. Ortam Ertuğrul Sağlam sistemi için çok uygundu. Beşiktaş'la bu sahada oyunu kitleyip golsüz beraberliği koparan teknik adam yine aynı filmi vizyona koyma hesabındayken rakibini bir kez daha Yattara'sız yakalamanın da rahatlığını uzun süre yaşadı. Yattara işte. Hafta içi "Futbolu burada bırakacağım" der, sözünü de hemen tutar. 15. dakikada bıraktı futbolu. Trabzonspor'un kadro yapısındaki önemli eksikler yine sırıttı. İki kanat da çalışmadı. Ferhat ve Cale hücumda hiç olmadıkları gibi savunmada da güven vermediler. Özellikle sağ kanat döküldü. Egemen'in eski takımına karşı performansı üst düzeyde olmasa 3 puan Bursaspor'a gidebilirdi.
Yarım saatlik Alanzinho Bordo-mavililerde orta saha sıkıntısı had safhada. Üç maçı geçtik, 2 maç üst üste iyi oynayan yok. Colman ayrı bir gezegende. Selçuk idare ediyor. Bu kez herkesin açığını Hüseyin kapatıyor; ama o da çok yakışıksız bir kart görüp manevra kabiliyetini yitiriyor. Özen, maç boyunca orta sahaya çare aradı ama eldeki malzeme buydu. Trabzonspor'da futbolu bilen, iki hamle sonrasını kestirebilen oyuncu çok az. Bu özellikte nadir isimlerden Gökhan Ünal'a iki kişi baskı yapınca ceza alanına girmek olanaksızlaşıyor. Özellikle de partneri Umut Bulut kötü günündeyse... Alanzinho yetenekli oyuncu, fizik gücü henüz düşmemiş, rakipler karşısında eziliyor. Son yarım saat oyuncusu bu fizik kapasiteyle. Zorunlu değişiklik, Ahmet Özen'in sonraki hamle şansını çok azalttı. Barış değişikliği doğruydu, onun yetersiz performansı ise kanat organizasyonunu ateşleyemedi. Ve "her şey bitti" derken kral Gökhan önce topu öptü sonra skoru belirledi. Trabzon "devam" dedi...