Zor haftalara girdik. Artık ne hocalar ne de taraftarlar takımlarından iyi futbol beklemiyor. 'Tek gol olsun 3 puan bizim olsun' mantığı geçerli tek yol. Zirveden kopmamaya çabalayan G.Saray'da defansın sağında Serkan Kurtuluş biraz daha hızlı düşünür hızlı oynarsa yerinin adamı olur. Semih her geçen gün kendine olan güvenini artırıyor. Defansın göbeğinde Mehmet Topal ile hatasız oynamaya çalıştılar. Ayhan ile Barış da dün gece iyi çalıştı. G.Saray maça sakin başladı hatta ilk 15 dakika rakibi alanında karşıladı. 3 ve 6'da Ömer, 8'de Anıl 13'te ise Adem'in pozisyonları Cimbom'a zor anlar yaşattı diyebiliriz. Hele Ömer'in füzesinde Sanctis inanılmaz yer tuttu mutlak golü önledi. 24'te Kewell, Hakan Balta ve Barış paslaşmasında Barış'ın golü G.Saray'ı uyandırmaya yetti. Gol sonrasında orta sahada daha kalabalıklaşan G.Saray topu daha çok kanatlara yaymaya, solda Kewell sağda Barış daha akıllı ortalar yapmaya başladı. Lincoln ve Nonda'nın iki net pozisyonu gol yapamaması şaka gibiydi.
Değişiklikler hatalıydı İkinci yarıda futbol daha da basitleşti. İki tarafın mücadelesi kördövüşüne döndü. 60'ta Baros girdiği pozisyonu gol yapsa skor adına takımını gol krallığı adına da yerini sağlamlaştırmış olacaktı. Her şey üç aşağı beş yukarı G.Saray lehine gidiyor derken Bülent Korkmaz yine yaptı yapacağını. Gol kaçırsa da sürekli pozisyon kovalayan Baros'u çıkarıp 'kadim dostu' Hasan Şaş'ı oyuna aldı. Bu değişikli anlamak zor. Kenarda Ümit, Aydın, Yaser hatta ve hatta Mehmet Güven varken Hasan'ın oyuna girmesinin tek nedeni, Korkmaz'ın 'kadim dostunu' maç priminden faydalandırmasıdır. 89'da Meye, G.Saray'ı zirveden alaşağı eden golü atıp, maçı noktaladı.