Güzel Türkçemize bir kez daha bayıldım. Öyle güzel atasözlerimiz var ki... Lafı gediğine koyan, konuyu müthiş özetleyen. Zaten boşuna dememişler 'atasözü' diye. Hepsi tecrübe ve birikimin eseri. Günün kahramanı Bülent Korkmaz için bir göz taraması yaptım ve zorlanmadan buldum. 'Gelen gideni aratırmış...' Açıkcası Korkmaz'dan umutluydum. Futbolculuğunu yakından bildiğim, hırsına hayran olduğum için hocalığının da bu boyutlara yakın olacağını sanmıştım. Yanılmışım, üzgünüm. Acı bir gerçek ama keşke Skibbe kalsaymış. En azından Lincoln sorunu bu noktaya gelmezdi. Lincoln, Skibbe ile ilgili sorunlar da yaşadı ama o 'yetersiz' dediğimiz bay Skibbe bir şekilde sorunu çözmeyi başardı. Eksikleri başka yöndeydi. O ayrı konu. Yönetim Skibbe'yi, Bülent Ünder ya da Abdullah Avcı gibi iyi kondisyon yükleyen, taktisyen hocalarla çalışmaya ikna edebilse G.Saray yine şampiyon olabilirdi.
Lig de gitse ne olur ki? Zaten daha G.Saray'a gelmeden önce Lincoln'le ilgili olumsuz beyanatlar veren Korkmaz, geldikten sonra da bir türlü kendini aşamadı. Herhalde G.Saray'a hoca olduğuna inanamadı, hazmedemedi. Hemen Lincoln ile yarışmayı tercih etti. Bülent hoca bunun yerine sorunu çözmeye çalışsa her şey farklı olabilirdi. Ancak o işin kolayına gitti. 'Sen arızalısın arkadaş seninle uğraşamam' diyerek ipleri kopardı. Oysa Lincoln'ü ikna edip, G.Saray'a yararlı hale getirmeye çalışsa işte o zaman "Bülent hoca" olurdu. O şimdi benim için sadece G.Saray'ın bir dönem zaferlere imza atan efsane kaptanı. Ama asla hoca değil. Şu gerçek ortada; Lincoln dün ülkesinin yolunu tuttu. Hem de 6 valizle. Döner mi dönmez mi, Allah bilir. Yönetim 'ağır para cezası veririm' diyor. Ben de onlara 'geçmiş olsun' diyorum. Arızasına rağmen Lincoln, G.Saray için önemli bir kayıptır. Ama G.Saray bu sezon neler kaybetmedi ki? Şampiyonlar Ligi, Türkiye Kupası, UEFA Kupası... Lig de kaybolsa ne olur?