Seyirci ne kadar istekli olsa da, oyuncular da yeterli duygu kalmadıysa hiçbir şey olamıyor. Koskoca Fenerbahçe, hem de kendi evinde ilk 45'te tek pozisyonunu 21. dakikada Uğur Boral ile buluyorsa ve Eskişehirspor da deplasmanda rakibine karşı tek kale oynuyorsa Fenerbahçe bitmiş demektir. Bu futbolla hem ligde hem de kupada şampiyon olmak oldukça zor görünüyor. Fenerbahçe'deki en yaşlı yabancı Carlos'un dışında, dış transferlerden hiçbirinin zerre kadar dün akşam ilk yarıda takıma katkıları olmadı. Alex'in maestro'luğunu, Lugano'nun ısıran diri futbolu gözlerimiz hep aradı. İkinci yarıya Edu'nun, sakatlanıp çıkması nedeniyle uzun zamandır takımda oynamayan Yasin, oyuna alındı ve Eskişehirli Batuhan'ın kafa vuruşunu bu Yasin, çizgiden çıkartıp Fenerbahçe için kırılma anı olabilecek bir golü önledi.
Güiza perçinledi Takımın katkısız oyuncusu Josico, Deniz'le, gününde olmayan Uğur Boral da Gökhan Emreciksin ile yer değiştirdiler. Bu sürece hazırlıksız yakalanan Eskişehir, sol kanatta Roberto Carlos'u boşta bırakıp unutunca, tecrübeli oyuncu kanattan indi ve kale içine sert bir top kesti. Altı pastaki karambolde Deivid'in küçük bir dokunuşu ile F.Bahçe 59'da 1-0 öne geçti. Eskişehir, bunu üzerine bütün hatlarıyla bastırıp skoru değiştirmek istese de başarılı olamadı. Fenerbahçe, skora razıyken 87'de Güiza, yakaladığı kontratak pozisyonunu iyi vuruşla gol yapınca F.Bahçe için skor perçinlenmiş oldu. Takımın da, tribünlerin de derin bir oh çektiği bu dakikada fazla uzun sürmedi. Uzatma dakikalarında Eskişehir, Batuhan ile 2-1'i buldu ve bir anda Kadıköy bu kesti. Adeta herkes endişe ile dondu kaldı. Oyunun temposunun arttığı son 10 dakikada yürekler karşılıklı ağızlara geldi gitti. Bu dakikalarda çok şey olabilirdi ama gece F.Bahçe'nin mutluluğuyla kapadı.