Ertuğrul Sağlam'ın tam saha pres ve tempolu oyun planı 4. dakikada başarısızlığa uğradı. Topa hükmedebilen ayaklara sahip olan Fenerbahçe, yakaladığı ilk fırsatta Uğur Boral'ın mükemmel pasını Güiza teknik bir vuruşla gole çevirince Fenerbahçe deplasmanda Bursaspor karşısında beklemediği bir sürede neredeyse maça 1-0 önde başlamış oldu. İlerleyen dakikalarda futbol dışı sertlikler oyuna damgasını vuran en büyük etkendi. Milli Takım kaptanı ve uluslararası deneyime sahip futbolcusu olan Emre'nin bu kadar tecrübeye rağmen hâlâ sinirlerine hakim olamamasını hayretle izliyorum. Emre, bu davranışlarının kendisine olan saygı ve sevginin her gün azalmasının nedeni olduğunu belli ki anlamamış. Genç adam, geleceğini ve takımını daima riske sokuyor. Anlaşılıyor ki onun futboldan çok sevgi ve saygıyı öğreneceği bir hocaya ihtiyacı var. Bu davranışlarının doğurduğu antipati zamanla takıma da yansıyacak. İlgililerin mental olarak bu konuya önem vermeleri artık şarttır.
Üç puan uçup gitti Maça gelince, futbol adına ilk yarıda golün dışında kayda değer ciddi bir pozisyon yoktu. İkinci 45. dakikada Bursaspor, Sercan Yıldırım'la ilk 10 dakikada bir-iki pozisyon buldu. Fakat Sercan bunları golle sonuçlandıramadı. Mahalle futbolundan ileriye gidemeyen oyunda, dünyaca ünlü yıldızların bile dan-dun vuruşlarından başka bir şey göremedik. Halbuki hem Fenerbahçe hem de Bursaspor, futbolseverlere iyi bir maç seyrettirmeliydiler. Kocaelispor maçının kopyası tekrarlandı. Bursaspor 86'da Fenerbahçe'nin iki puanını göz göre göre elinden aldı. Müsabaka böyle bitecek diye düşünülürken, son dakikada yenilen penaltı golüyle o bir puan da gitti. Fenerbahçeli futbolcular; Bu sezon Avrupa'da hiçbir şey yapamadınız. Ligde, rakipleriniz size tepsi içinde sundukları fırsatla son haftalara bile avantajlı durumda girdiniz. Ama ne yazık ki ne isteğiniz ne de hırsınız var. Bu kutsal formayı ne hale getirdiniz? Yazıklar olsun size!