Beşiktaş son lig maçındaki kadrosuyla çıktı maça. Sadece sakat olan Gökhan Zan'ın yerine Zapo oynuyordu. Kadrolar ilan edildiğinde arkadaşlarımın bazıları "Yahu Alman yine yalnızları oynayacak" demeğe başlamştı bile... Ben "O hiç yalnız kalmadı ön liberoda" diyemeden maç başladı ve Ernst'in yanında Sivok'un oynadığını, İbrahim'lerden Toraman'ın Zapo ile savunmanın göbeğinde yer aldığını, Ekrem'in de sağ beke yerleştiğini hemen gördük. Beşiktaş, maça ağırlığını hemen koydu. İki asıl kalecisinden ve en iyi oyuncuları olan Özer'den yoksun Ankaraspor ise "Top geçsin adam geçmesin" taktiğini uyguladı. Beşiktaş bu maçta çok frikik kazanır diye düşünürken, o dakikaya kadar Beşiktaş kalesine doğru dürüst gelemeyen Ankaraspor 25. dakika da bir penaltı kazandı ve skoru 1-0 yaptı. Penaltı kimine göre penaltı idi. Kimine göre de 11. dakikada Nobre'nin omzundan çekilip düşürülmesi daha bir yakışıklı penaltı idi.
Terim'e sorum var Golü yiyen Beşiktaş, oyundan düşmedi. Yine top gezdirmeye ve rakibin üzerine gitmeye devam etti. Beşiktaş bir kupa maçının ilk ayağı için çok önemli olan golü 41. dakikada, o ana kadar takımın en kötüsü olan Delgado'nın 35 metreye yakın bir mesafeden attığı şutla buldu. İkinci devre Ankaraspor'un biraz daha hücumu düşünmesi ile başladı ama Beşiktaş yine maça ağırlığını koydu ve ilk ayak firesiz geçildi. Beşiktaş kanatlardan orta yapmaya başlayabilirse çok daha iyi olacak. Bir de merak ettiğim bir şey var. Acaba Fatih Terim, Hakan Arıkan ile İbrahim Toraman'ın farkında mı?