Beşiktaş, ligin ikinci yarısına gelinmesine karşın, keyifle izlenen oyuna ve galibiyete süreklilik kazandıramıyor. Antalyaspor maçındaki iyi futbol, Konya'da mumla arandı! Mustafa Denizli'nin kadro istikrarsızlığı düşündüğü futbolun gerçekleşmesini ve sistemin kusursuz işlemesini engelliyor. Denizli'nin oyun düşüncesinde istediğinin uygulanamamasına neden olan bölge orta sahaydı. Bu bölge bir türlü işlerlik kazanamadı. Cisse de Uğur İnceman da ön liberoda etkili, üretken olamadılar. Orta sahadaki verimsizliğin öteki sorumlusu Delgado'nun "oyun kurucu" nitelikte olmaması. Bu bilinçle Mustafa Denizli, Yusuf'la birlikte Alman ön libero Fabian Ernst'i transfer ettirdi. Yusuf, Konya'da etkisiz kalınca forvete pozisyon üretemedi, kayboldu. Yusuf'a oyun organizasyonunda eşlik edecek biri olmayınca performansı düşüyor. Buna karşılık Ernst, savaşçı, savunma ve hücuma destek veren oyun yapısıyla Antalya maçında öne çıktı, Konya'da ise fren yaptı...
Büyük avantaj kaçtı Artı; "tek ön libero" görevini, Denizli'nin inanması durumunda başarıyla yapabilecek kalitede olduğunu gösterdi. Ernst'le savunmanın hata yapma riski azaldı, hücumcuların savunma yükü hafifledi. Ernst'in, güven vereceğini kanıtladığı "tek ön libero"lu sistemde Denizli, Nobre-Bobo ikilisiyle "çift santrfor" oynama cesaretini Konya'da 75'nci dakikada gösterebildi ancak geç kalmıştı. Şampiyonluk yarışındaki rakiplerinden Galatasaray'ın 2, Fenerbahçe'nin 3 puan yitirdiği haftada Beşiktaş, kıymetini ileride anlayabileceği büyük bir avantajı kullanamadı! Can derdine düşmüş Konyaspor karşısında "Denizlili dönem"in en kötü, en kısır, en silik maçını oynadı! Bu hüsran, bu haftaki Trabzonspor maçında yaşanabilecek kötü sonucun habercisi oldu. Form ve morali üst düzeyde olan Trabzonspor, Konya'daki Beşiktaş'ı İnönü'de yakalarsa gözünün yaşına bakmaz!