Atlet değil tabii Alex. Ama dünyanın en iyi atletlerinden kat kat hızlı düşünüyor, görüyor, seziyor, karar verip uyguluyor. "Hızlı" olmak bir avantaj ise bundan daha değerlisi var mı? Dün akşam da daha önceki maçlardaki gibi oyuna başladı F.Bahçe. Alex sahne alana kadar pozisyon ve pas dahil birçok açıdan üstün taraf Bursaspor'du. Takımı ileri taşımakta sadece Gökhan Gönül rol aldı. Orta sahada ayakta kalmaya çalışan sadece Selçuk'tu. Bir de rakip atakların golle sonuçlanmamasında genç Volkan ve Lugano'nun başarısı vardı tabii...
Gerçek Fenerbahçe Alex aklını, tekniğini ve liderliğini ortaya koyup peş peşe iki enfes gol atınca Bursaspor moral olarak da çöktü. Ve stresini atan Fenerbahçe gerçek kimliğine kavuştu. Aslında "Buz Adam" Volkan Babacan'la kalesinde sadece tek gol görerek kupada ilk 4'e kalmak önemlidir. Ama dünkü maçın ortaya çıkardığı çok daha önemli şeyler de oldu. Mesela her düş kırıklığından sonra acz içinde faturayı kadrosuna kesen Aragones'in çapı ve Alex'in ne denli vazgeçilmez bir futbolcu olduğu net şekilde görüldü. Tabii iyi yönetildiği takdirde Fenerbahçe'nin lig ve kupada şampiyonluğuna oynayabilecek kadrolardan birini sahip olduğu da öyle...