Ara transfer ile ilgili yazıma gelen tepkilerde, "Ne yani bu kadronun takviyeye ihtiyacı yok mu?" görüşü ön plana çıkıyor. Demek ki kendimi yeterince anlatamamışım. Tabii belirteyim ki F.Bahçe'nin kadrosunun eksiği, zaafı olduğunu ben de biliyorum. Ancak kadronun performansından, alınacak sonuç ve oynanan futboldan önemli derecede sorumlu olan kişi teknik direktördür. Ve F.Bahçe'nin hedefinin şampiyonluk olduğunu bile bile, "Transfere gerek yok" diyen de Aragones'tir. Peki değişik karakter, yetenek ve psikolojiye sahip bireylerden oluşan bir grubu aynı amaç etrafında toplayan, belirlediği sistemi onlara ezberleten kişi teknik direktörden başkası mı? Açıkçası bu grubun (yani takımın) beklentileri karşılayan bir performans sergileyebilmesi için neredeyse haftanın her günü antrenman yaptıran da teknik direktördür. Buradaki amaç futbolcularını ruhsal, fiziksel ve mental açıdan tanıyacak gözlemlerde bulunmaktır. Ve futbolcuları birbirlerine sevdiren, anlayan ve tamamlayan reflekslere kavuşturmaktır. Yani teknik adam oynanan maç ve yapılan antrenmanlardaki gözlemleriyle hangi futbolcunun hangi arkadaşıyla daha başarılı olduğunu, keza hangi futbolcunun nerede, nasıl kapasitesine ulaştığını tayin eder. Şüphesiz bütün bunlar da kadronun şekillenmesinde teknik direktörün görüş ve önerilerinin öne alınmasını zorunlu kılar. Sonuçta felsefesi ve oyun anlayışı vardır teknik direktörlerin. Bunun sahaya yansıtılmasını hangi futbolcularla gerçekleşeceğine kendisinin karar vermesi gerekir. Sırf bu nedenle teknik direktöre rağmen transferi doğru bulmuyorum. Yani transfere değil, yanlışa karşıyım. İlhan, Burak, Ali Bilgin ve Yasin'in durumları ortada. Gençlerbirliği'nin tarihine geçmiş El Saka'nın Samet Aybaba'dan gördüğü siten ve muamele de öyle. Ortega gibi bir futbolcuyu Lorant'ın doğru dürüst oynatmadığını unutamayız. En kötüsü de bu yanlış yöntem yüzünden kaybolup giden yıldız adayı futbolcularımızı, borçları katlanan kulüplerimizi sırf bu yüzden de Türk futbolunun gördüğü zararı hatırlamak zorundayız.
Çarpıcı örnek Yıldız Çarpıcı bir örnek daha... Eğer Mehmet Yıldız'ın yolu Bülent Uygun ile Sivasspor'da kesişmese acaba şu andaki popülaritesine ulaşabilir miydi? Bütün bunlar üzerinde düşünmemiz gereken konulardır. Çünkü teknik direktörlerin de doğruları ve felsefeleri vardır. Ve ne yazık ki bizimkilerle uyuşmuyor. Özet olarak F.Bahçe'nin takviyeye ihtiyacı olduğunu ben de biliyorum. Ama arzın bir hayli az olduğu, ekonomik krizin tavan yaptığı böyle bir dönemde teknik direktöre rağmen takviyeyi doğru bulmuyorum.