Gerçekten de "on numarasız" oynanıyor günümüz futbolu. Maradona, Pele bir yana, Platini, Hagi ve Zidane'ları bile göremiyoruz artık ne yazık ki. Aslında içimiz yansa da, şaşılacak bir durum yok. Çünkü vahşi kapitalizm hayatın her alanında olduğu gibi futbolda da sığ olanı hükümran hale getirdi, çığlığına, gözyaşına aldırmadan doğanın ve insanlığın. İnsanı, doğayı, duyarlılığı bitirme pahasına "kazanmak" denilen çağımızın en ölümcül virüsünün futbola da yerleştirilmesiydi bu. Peki, "on numarasız" futbolun iktidarıyla birlikte kaybettiklerimizin farkında mıyız? Mesela, "on numara"ların içinde yer aldığı futbol döneminde, tribünler bu denli sırtlan, yöneticiler bu kadar sorumsuz muydu? Elle gol atan, sıradan bir faulle yerde kıvranarak tahrik makinesine dönüşen futbolcu sayısı bu kadar çok muydu? Artık "on numara"sız oynanıyor günümüz futbolu ama bu "on numara"lara futbolun ihtiyaç duymadığı anlamına mı geliyor? Tabii ki hayır. Aksine daha çok ihtiyacı var futbolun ve insanlığın Alex ve benzeri "on numara" lara. Zira hayatın her alanında olduğu gibi futbolda da Alex'lerin çoğalması demek, kalitenin artması demektir. Söylemeye gerek yok ki aksi durum da kalitesizliği büyütür.
Son 5 sezona bir göz atın Çünkü Alex ve benzerleri sadece futbol oynamıyorlar. Onlarınki aynı zamanda döne döne okunacak bir şiir, bakmaya doyamadığımız bir tablo, yıllarımızı süsleyen ve bizi hazların salıncağında sallayan bir sanattır. Aslında çok eskilere gitmeye gerek yok. Fenerbahçe'nin son beş yılında Alex'le yaşadığımız güzellikleri düşünmemiz yeter herhalde. Veya düş kurarak ligimizdeki 45 takımda birer tane Alex olduğunu gözümüzün önüne getirelim. Herhalde tribünler daha çok dolardı. Üstelik bu günkü küfrün, şiddetin aksine de büyük olasılıkla hoşgörü, şarkı ve ağız dolusu gülmek karşımıza çıkardı türübünlerde. Biliyorum, endüstriyel futbol "on numara"sız oynanıyor günümüzde. Ama fast-foodlarda karın doyurmak neyse "on numara"sız futbol da odur işte. Yazık ki vahşi kapitalizm kardeşliği, komşuluğu, vefayı ve insanlığı bitirdiği gibi futbolda da sanatı ve temaşayı alıp götürdü. Yani şairin dediği gibi adeta: Gümüşün ustalarını bitirdik/Ahşap konakların oymalı dolapların/ Üzümün camın kesme taşın ustalarını... Hayır hayır! Katliamların, açlığın, tacizin yaşamı kuşattığı günümüzde, her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var "on numara"lara. Sırf bu yüzden de Alex kalmalı, Alex'ler çoğalmalı futbolumuzda.