Basından öğrendiğim kadarıyla Aziz Yıldırım, Burak Yılmaz'ın kiralanmasına karşı çıkmış. F.Bahçe'yi 10 yıl içinde dünya devleri arasına girmeye aday hale getirmiş Aziz beyin kulübün çıkarlarını gözetmekten başka düşüncesi olmadığını biliyorum. Burak Yılmaz'ın ileride F.Bahçe'ye yararlı olacağını da... Ama öyle bile olsa Aziz beyin bu tavrı dolaylı yönden teknik direktörün işine karışmak anlamı taşır. Çünkü teknik direktörlerin kadrosunda kimlerin kalacağına ve gideceğine karar verme hakları vardır. Ve bu hak en çok da dünya markası olmayı düşünen kulüplerin teknik direktörlerine tanınmalıdır. Kaldı ki Aziz beyin bu tavrı dolaylı yönden de olsa Burak Yılmaz için de isabetli değildir. Öyle ya yetenekli bir futbolcu oynamadan, kulübeden sürekli oturarak yeteneklerini sergileyemez, kendisini geliştiremez. Dolayısıyla onun yeteneklerini sergileyebileceği ve kendisini aşabileceği bir ortam bulması gerekir ki bunun en güzel yolu da sürekli oynayabileceği bir takıma kiralanmaktır.
Muhafazakar Aragones Şüphesiz Aragones durup dururken Burak'la ilgili olumsuz düşüncelere kavuşmadı. Hatırlayacağınız gibi sezon başı hazırlık ve lig başı maçlarının çoğunda forma verdi Burak'a. Ama beklediği verimi alamadığı içindir ki şu anda "Bana yaramaz" diyor Burak için. Kazım ve Deivid ile rekabet edememiş Burak Yılmaz'ın bundan böyle Gökhan Emreciksin'in katılmasıyla daha büyük bir rekabete girdiği açıktır. Açıkçası bir emri vaki olmadığı müddetçe Gökhan, Kazım ve Deivid'e rağmen Burak'a forma vermeyecektir Aragones. Zira İspanyol teknik direktörün biraz muhafazakar olduğunu biliyoruz. O halde F.Bahçe önümüzdeki yıllarda Burak'tan yararlanmak istiyorsa onu kiraya vermek zorundadır. Çünkü çok yetenekli futbolcular bile uzun süre oynayamadıklarında ne yazık ki yeteneklerini kaybeder ve körelirler. Kaldı ki sezon sonunda olası düş kırıklıkları karşısında Aragones'in de bahanesi olmaz, işine karışılmadığı sürece.