Bu akşamki karşılaşmanın F.Bahçe açısından asıl önemi hem bu sezon kaybettiği özgüvenini geri kazanabilmesi hem de Kiev'deki maça daha avantajlı gidebilme şansını yakalayabilmesidir. Çünkü Kiev'deki karşılaşmanın önemi Porto maçından çok daha fazladır. Orada alınacak olası bir mağlubiyet, Porto karşısındaki 10-0'lık bir sonucu bile tamamen anlamsız kılar. O yüzden F.Bahçe açısından daha kritik maç, kesinlikle Kiev'deki maç olacak. Porto maçı ise oraya avantajlı gidebilmek açısından önemli. Porto'yu yenerse, Arsenal'in de Dinamo Kiev'i yeneceği düşünüldüğünde, Kiev'den alınacak gollü bir beraberlikle UEFA Kupası şansını yakalayabilir F.Bahçe. Lugano ve Selçuk, özellikle defansif anlamda çok önemli eksiklikler. Bu ikili özellikle ikili mücadelelerde takımın en sağlam isimleri. Lugano'nun yerine büyük ihtimalle Önder oynayacak. Uzun zamandır oynamıyor olması bir defans adamı için önemli bir handikap. Aragones, Beşiktaş maçı öncesi kart sınırındaki Lugano'nun yerine ona şans verip, en azından Porto sınavı öncesi Edu-Önder ikilisini deneyebilirdi, ama bunu yapmadı.
Fenerbahçe kazanacak Selçuk'un yerine oynayacak isim daha da önemli aslında. Olası bir Maldonado tercihi en yanlış karar olur. Geçen sene İnter maçı dahil önemli performanslar sergileyen Deniz, maalesef UEFA kadrosunda yok. Burada yapılabilecek tek şey, Uğur'a tekrar forma verip, orta saha göbeğini Emre-Josico iklisinden oluşturmak. Semih'in tam olarak iyileşmediği düşünüldüğünde, Güiza ve arkasında Alex oynayacaktır. Sağ tarafta da Deivid. Porto, F.Bahçe'nin geçen sezon oynadığı rakiplerden daha güçlü değil. Hatta CSKA Moskova'dan filan daha kolay bir rakip. Tabii F.Bahçe'nin geçen seneki gücünde olmadığı da bir gerçek. Ama Deivid'in geri gelmesi ve geçen seneki oyun şablonuna dönüşle birlikte F.Bahçe bu maçı kazanmasını bilecektir. Bu maçın sonucu ne olursa olsun asıl sınav iki hafta sonraki Dinamo Kiev karşılaşması olacaktır. UEFA'da yola devam F.Bahçe açısından hem daha gerçekçi hem de başarı şansı daha fazla bir hedef olur.