Bu Fenerbahçe'yi anlamak mümkün değil. 2-1 öne geçmişsin. Rakibin 10 kişi kalmış ve bu maçı dahi kazanamıyorsun. İşin garibi 10 kişi oynayan da sanki Fenerbahçe. İkinci yarı başlıyor, 10 dakika Fenerbahçe rakip sahaya geçemiyor. 10 kişilik Eskişehir, Fenerbahçe yarı sahasına yerleşmiş, sağdan soldan bindiriyor. Bu şekilde ne yapmaya çalışıyor anlamak mümkün değil. Bir kere şurası kesin, Fenerbahçe'nin orta sahası yok. Kağıt üzerinde bakıldığında Maldonado, Selçuk ve Josico gibi isimler yan yana oynadığında takımın oyun kurması mümkün değil. Alex bir şeyler yaparsa Fenerbahçe, skor üretebiliyor. Aksi takdirde işi mucizelere kalıyor. Güiza, her maç bu şekilde en az 2-3 pozisyon harcıyor. Kaleci ile arasında az mesafe kalan pozisyonlarda bir kere olsun çalımı düşünse gol atacak veya penaltı yaptıracak. Ama o her seferinde kalecinin üzerine vurmayı tercih ediyor.
Tablo iç açıcı değil Fenerbahçe'nin yediği goller de evlere şenlik. Edu-Volkan anlaşmazlığı, geçen sezon Ali Sami Yen'de şampiyonluğa mal olmuştu. Belli ki ders alınmamış. Aynı hatalar devam ediyor. Yedek kulübesine baktığımızda da karamsarlığa kapılmamak mümkün değil. Kurtarıcı diye oyuna Ali Bilgin ve İlhan Parlak giriyor. Haftalar geçiyor, iki maç kazandı takım moral buldu diye düşünüyoruz. Ama sahadaki oyun, hiç değişmiyor. Alex, Bursa maçında iki duran toptan attırıyor, bir tane kendi atıyor, Fenerbahçe kazanıyor. Eskişehir karşısında yine iki tane atıyor. Ama bu kez o da yetmiyor. Koskoca Fenerbahçe takımı Alex'in sırtına binmiş gidiyor. Deniz diye bir futbolcun var. Şu orta sahada oynayanların hepsinden iyi. Ama o 18'de bile yok. Yani görünen tablo hiç iç açıcı değil. Yan hakem çizgiyi geçen topu gol verse, Fenerbahçe belki de şu maçtan puan dahi alamayacaktı. Arsenal ve Galatasaray maçları öncesi umutlu olmak için maalesef pek neden yok.