Hafta içi kupa maçında takıma uyarı veren taraftarlar şampiyonluk yolunda desteğin en gerekli unsurlardan biri olduğunu kavramış olacak ki dün akşam tribünlerde coşkulu şekilde yerini aldı ve takımına destek verdi. Galatasaray taraftarı olayı bir bütün olarak düşünmeli ve takımının peşinden hiç ayrılmamalı. Çok önemli ve unutulmaması gereken bir şey daha var ki bu desteğin başkalarına sataşarak, onlarla dalaşmakla değil sadece takımı ateşlemeye yönelik olması. İşte bu destekle Galatasaray maç başlar başlamaz rakibinin üzerine adeta bir kâbus gibi çöktü ve ilk yarı tek kale oynandı. Hakemlerden yazılarımda pek bahsetmem ama Selçuk Dereli'nin Baros'a bırakın pozisyonun penaltı olup olmadığı bir yana, kendini yere attı diye sarı kart göstermesi tam anlamı ile bir komedi idi. İkinci yarıda da Galatasaray alışılmış oyununu sürdürdü ve rakibin hep baskı altında tuttu. Oyunu dilediğince yönlendirdi. Fakat nadiren de olsa yine rakibe pozisyon verildi. Belediye takımının da bu maçta çok yumuşak bir rakip olduğunu da belirtmemiz gerekiyor. Takımda müthiş bir potansiyel olduğunu sürekli söylüyoruz. Dün akşam yine bunun iyi bir örneğini gördük. Ancak haftaya nasıl bir oyun bizi bekliyor, bilmiyoruz. İstikrar ve süreklilik şart. Yoksa hedeflerin hepsi hayal olarak kalır. Hagi takımdan ayrıldığından bu yana Galatasaray adeta duran top fakiri idi. Bu sezon dikkat çekici bir özellik de uzun yıllardan beri sorun olan duran top organizasyonlarında gösterilen gelişme. Demek ki antrenmanlarda Skibbe bu tip çalışmalar yaptırıyor ve bunların yararı da ortaya atılan goller ve yaratılan tehlikelerle görülüyor.
Schalke'deki gibi Son olarak Lincoln'e değinmek istiyorum. Lincoln'ün gelişine çok sevinmiştim. Çünkü 7 yıl Almanya'da izlediğim ve müthiş maçlarına tanık olduğum bir futbolcu gelmişti. Ama ilk yıl Lincoln bekleneni veremedi. Meira'nın gelişinin Lincoln'e de yarayacağını çünkü ilk yılında kendi ana lisanında konuşabileceği bir arkadaşı olmayan Lincoln'ün bundan olumlu etkileneceğini ve rahatlayacağını belirtmiştim. İşte Lincoln bu yıl aynı Schalke'deki oyunlarını oynamaya başladı. Umarız hep böyle gider.