Maçı Şükrü Saracoğlu Stadı'nda Fenerbahçeli taraftarlar arasında izledim. Maç öncesi görüştüğüm Fenerbahçeli dostlarım ve taraftarlar uzun yıllar sonra ilk kez bir Galatasaray maçına motive olamadan gittiklerini ve fazla umutlu olmadıklarını dile getiriyorlar, "Beraberlik bile bizim için iyi" diyorlardı. Ancak yine de Galatasaray'a karşı Kadıköy'deki bariz üstünlükleri biraz olsun onlara umut aşılıyordu. Buna karşın Galatasaraylılar her zamankinden daha umutlu olsalar da yıllardır yaşanan Kadıköy yenilgileri kafalarının bir köşesinde ilişikti ve onlar da acaba "Yine mi?" sorusunu kendilerine sormadan edemiyorlardı. Bütün bunların yanında bu maçın sonucunda belirleyici rolünü Galatasaray'ın performansının oynayacağı aşikârdı. Kadıköy'de Eskişehir'deki Galatasaray'ı mı yoksa Lizbon'daki Galatasaray'ı mı izleyecektik. Fenerbahçe'nin skoru 1-1'e getiren golünden sonra Eskişehir'deki Galatasaray sahneye çıktı ve Fenerbahçe oyuna ağırlığını koydu. Kadıköy faktörü de devreye girince Galatasaray'ın bu maçı kazanamayacağı anlaşıldı. Daha önce de yazdığım gibi bir iyi bir kötü gidişatta Galatasaray bir yere varamaz. Kadıköy'deki UEFA finali de henüz çok uzaklarda.