Beşiktaş seyircisi korku filmi izlemeyi artık bir alışkanlık haline getirdi. Çünkü tribündekiler biliyorlar ki bir şeyler kötü gitmeden iyi şeyler olmayacak. İyi şeyler olması için de Beşiktaş'ın önce gol yemesi gerekecek. Hatta bir tanesi yetmeyecek peş peşe iki rakip golü gelecek. Doğrusunu isterseniz ilk yarıdaki Beşiktaş bir felaketti. Eğer o Beşiktaş sonuna kadar öyle devam etse bırakın galip gelmeyi gol bile atamazdı. Kötü futbola rağmen beraberlik gollerinin ilk yarıya denk gelmesine bakıp "Bu ne yaman çelişki" demeyin. O gollerde Delgado'nun çok az kullandığı usta ayağının rolü, Nobre'nin kalbi, Holosko'nun ender gördüğümüz deparlarından birisi vardı. Aslında her şey ikinci devre oldu. Sakın devre başlar başlamaz Beşiktaş'ın patlama yaptığını sanmayın. Patlama on dakika sonra başladı. Ne zamanki Cisse oyundan çıktı Beşiktaş'ın futbolunun rengi, biçimi ve kalitesi birden bire değişti. İnanın Cisse sakatlanıp çıkmasa Beşiktaş'ın geriden gelip fark yapması kesinlikle mümkün olamazdı. Peki ne oldu da birden bire patlama yaşandı?
Delgado biraz oynadı! Patlama Sivok'la gerçekleşti. Cisse çıkıncaya kadar savunmanın göbeğinde oynayan Sivok birden bire Cisse'nin yerinde ön libero olarak güneş gibi doğdu. Beşiktaş'ın en hareketsiz bölgesi Sivok'la yüksek voltajlı elektrik üretimine geçince goller de elbette gecikmedi. Delgado'nun şık golü Sivok'un orta sahaya hareket getirmesinin sonucuydu. Nobre'nin golü öncesi dar alanda nefis kısa paslaşmalar yine başlangıç olarak Sivok patentliydi. Mustafa Denizli'nin yapacağı bir şey var. Bir daha asla Cisse'yi orta sahada oynatmamak, hatta sahaya sürmemek. Yapacağı ikinci şey Sivok'u orta sahada ön libero olarak oynatmak. Beşiktaş bütün sıkıntıları bu bölgede Cisse olduğu için çekiyordu. Işık Sivok'la göründü. Bizim Turgay'ın bayrak açtığı Delgado dün biraz biraz sahneye çıkmaya başladı. İki ayağını bu kadar iyi kullanan bir futbolcuya kötü futbol yakışmıyor. Delgado bir kaptan olduğu kadar 10 numara olduğunu da hatırlarsa bu eleştiri bombardımanından kurtulabilir. Yazıyı tam bağlıyorduk birden Bobo'yu gördük. 50. golüydü galiba. Çok da şık goldü.