Ertuğrul Sağlam döneminde Beşiktaş çift ön liberolu ve tek forvetli sistemle oynuyordu. Bu "korkak" bir oyun kurgusuydu. Oynaması da seyretmesi de çok sıkıcıydı. Tutmamıştı da. Sağlam, son haftalarında çift forvete geçmişti ama o da olmamıştı. Çünkü her iki sistemde de Beşiktaş geriye yaslanarak oynuyor, en arkadaki ile en ilerideki arasındaki mesafe 70 metreye kadar uzanıyordu. Mustafa Denizli daha ilk maçında alanı daralttı. Mesafe 40 metreye indi. Dar alandaki bu futbol teknik oyuncuları öne çıkardı. Delgado, Cisse ve Tello 3 gollü ilk çeyrek dakikada yıldızlaştı. Sistem cesur ve güzeldi. Ancak 40 metrelik "sürgü" sistemi fazla koşmayı gerektirdiği için ikinci yarıda takımı çok yorgun düşürdü. Bir forvet gibi oynayan Tello, aşırı efor sarf ettiği için 63. dakikada oyundan alındı. Orta sahaya gelip pres yapan Nobre, savaş yorgunu olarak son 45 dakika kayboldu. Sol tarafı tek başına kontrol eden İbrahim Üzülmez, hayatında hiç bu kadar koşmak zorunda kalmamıştı. Denizli, 2'li-3'lü forvetten, 5'li savunmaya kadar rakibin kafasını karıştıran her türlü atraksiyonu denedi. Bu düşünce zenginliği 13 dakikada maçı koparmaya yetti. Oyuncuların bu değişik senaryoları uygulamakta başarılı olup, olamayacakları 5-6 hafta sonra belli olur. Bu süre içinde her maç rahat atlatılabileceği gibi facialar da getirebilir. Denizli, yeni takımında "cesur" futbolla işbaşı yaptı. İşin sonunun nasıl biteceğini bilemem. Ancak bildiğim bir şey var. Beşiktaş'ın hiçbir maçı "golsüz" bitmez!