Fenerbahçe Londra'ya giderken herkesin aklında bir soru vardı: Kaç yeriz? Evet uzun zaman önce değil sadece bir sezon önce Şampiyonlar Ligi'nde deplasmanda berabere kalınca kahrolduğumuz Fenerbahçe'den bugüne 'kaç yer bu Fener?' kaldı. Bir sezonda her şey bu kadar nasıl değişti? İnsan gerçekten şaşırıyor. Doğrusu dün gece maça bakınca Fenerbahçe'ye orantısız bir güç uygulandığını hep beraber gördük. Aslında Arsenal'in şansı yanında olsaydı maçı 3-0 yapmaları işten bile değildi. Hep yanımızda olmasını istediğimiz şans bu sefer Fenerbahçe'nin yanındaydı. Üstelik buna kaleci Volkan'ın kurtarışları eklenince Arsenal de buna şaşırdı. Nasıl olur da kalenin önüne kadar yürüye yürüye gelen Arsenal gol atamamıştı. Özellikle Edu ve Lugano'nun mükemmel savunma anlayışı hayret vericiydi. Herkesi geçen Arsenal'li futbolcular Edu ve Lugano'yu geçmeyi başaramadılar. Sahada Alex'in olmaması hücum gücünü azalttı. Ancak orta sahada daha kalabalık bir savunma yapmasına da katkı sağladı. Dün Alex'in yerine Semih'in aynı görevi üstlenmeye çalışması istenilen sonucu vermedi. Arsenal'le Fenerbahçe arasındaki en belirgin fark savunma anlayışlarındaydı. Fenerbahçeli futbolcular kalenin önüne kadar hücum eden futbolculara dokunmadan eşlik ediyor topun orta yapılmasına izin veriyorlardı. Oysa Arsenal'li futbolcular top orta sahaya geldiği anda inanılmaz bir baskı kurup Fenerbahçeli futbolcuların kaleye yüzlerini dönmelerine kesinlikle izin vermediler.
Bu futbolla olmaz Her şeye rağmen fark yer dediğimiz Fenerbahçe inanılmaz bir savunmayla bir puan almayı başardı. Bu tabii ki bizi yanıltmamalı. Bu futbolla maç kazanmak imkansız. Umarım eksikleri sahada olduğu zaman bundan çok daha farklı bir futbol oynayacaktır. Şampiyonlar Ligi defteri bu maçta kapanmış oldu. Şimdi Fenerbahçe'nin Galatasaray maçına bu maçtan çok daha fazla konsantre olması gerekiyor.