Benim adım Hıdır Fenerbahçe'nin aslında durumunu anlatmanın en kısa yolu galiba bu: "Benim adım Hıdır, elimden gelen budur." Çünkü Fenerbahçe'nin kadrosu hiç de başkanın söyledıği gibi Şampıyonlar Ligi'ne yetecek bir kadro degil. Bence Fenerbahçe orta sahada kaybettıği kanın bedelini ödüyor. Çünkü elinde kalan Selçuk ve Maldonado gibi geriden top çıkarması gereken ama bunu bir türlü beceremeyen iki adama mahkum oynuyor. Özellikle Selçuk top ayağına geldiğinde bütün taraftarlara "Allah" dedirtiyor. Ayağından topu çıkarsa nereye gittiğinin de önemi yok, yeter ki çıkarabilsin! Bir de buna Maldonado ekleniyor ki sormayın gitsin. Top Alex'e bir gelse işi çözeceğiz ama top ona gelmiyor, o topa gidiyor. Bu da Fener'in oyunu kuramamasındaki en büyük etken oluyor. Üstüne bir de bu noktada top kaybı yaşanınca Fener için zor anlar başlıyor.
Taraftar sabırlı olmalı Fenerbahçe oyuna tam ağırlığını koyacağı zamanlarda bir de buna defanstaki kişisel hatalar ekleniyor. "Hata" deyince Volkan'ı pas geçmemek lazım... "Hatasız kul olmaz" ın yeni adı; Hatasız Volkan olmaz! İnsan şu takıma bakınca geçen sene ile kıyaslama yapmaktan kendini alamıyor. Başkanın dediği gibi daha iyi bir kadroya sahip olmadığımız aşikâr. Yine de bütün bu olumsuzluklara rağmen ileride Güiza, Emre ve Kazım'ın baskıları sonucu son torbadan çıkmasına rağmen güçlü Dinamo Kiev'i durdurmayı başarıyor. 75. dakikaya kadar pozisyona giremeyen Fenerbahçe, Kiev'i de pozisyona sokmadı. Dün Aragones'li Fenerbahçe'de tek bir değişiklik vardı. Buda az da olsa kazanma hırsıydı. Güiza, iyi futbolunu bir türlü golcü kimliği ile bütünleştiremiyor. Emre'nin çıkmasını anlayamadım. Bu Fenerbahçe her şeye rağmen bana göre düzeleceğe benziyor, taraftarın sabırlı olması lazım.