Milli maçlar nedeni ile lige verilen arada Fenerbahçe'nin kötü gidişi düzeltmek için çalışacağı ve bunu Kocaeli maçında herkese göstereceği düşünülüyordu. Görüldü ki sakatlar iyileşse de, terapistler devreye girse de Fener'de değişen hiçbir şey yok. Çünkü Fenerbahçe'de değişmeyen oyun sistemi Fenerbahçe'nin skorlarını belirleyen unsur oluyor. Dün Fenerbahçe Aziz Yıldırım'ın göreve geldikten sonra gönderdiği futbolcuların bir kısmıyla kurulmuş bir takıma karşı oynadı. Aslında baktığınızda giden futbolcuların gelenlerden hiç te kötü olmadığını gördük ki bu gidenlerin sadece bir kısmı. Hani derler ya Aziz başkanın gönderdiği veya gitmesine izin verdiği futbolculardan bir takım kursanız bu ligde şampiyon olur. Fakat şu an oynayan kadro bu ligde şampiyon olmaktan çok uzak görünüyor. Sahada bir takım karşı takımdan eksikmiş gibi algılanıyorsa bu oyunun doğru oynanmadığı yolunda ki en çarpıcı işarettir. Dün akşam yine top çıkarırken orta sahanın ne kadar zorlandığını ve rakip takım atağa kalktığında ise orta sahanın hiç olmadığını gördük. Bir de buna defansla hücumun arasının genişliği eklenince Fenerbahçe 60. dakikaya kadar istenileni veremedi. Bu dakikadan sonra gol atma istegi, golleri getirse de gene de istediği futbolu bir türlü oynayamadı.
Ocak'ta neşter şart Bundan sonra yazıcaklarım başkana ve yönetim kuruluna; Sayın başkan şimdi bu takıma bakıp "Ben ne yaptım" diyor musunuz? "Bu takım bizim esrimiz" diyor musunuz? "Bu hatalar yapılırken size kızanları eleştirmek yerine keşke dinleseydik" diyor musunuz? Umarım herkes bu futboldan bir sonuç çıkarır ve başını ellerinin arasına alır, eleştirilere kulak tıkamak yerine biraz düşünür! Her şey geç olmadan şimdiden Ocak'ın planlarını yapmaya başlar ve takımı bu zor durumdan kurtarır. Bunu yapabilmek için bence önce her şeyi ben biliyorum, bu işten en iyi ben anlarım demeyi bırakıp herkese kulak vermek gerekecektir. Aslında bugün eleştirenlerle eleştirilenlerin bir bütün olma zamanıdır, bunu yapacak başkanda en büyük liderlik örneğini gösterecektir. Tabii eğer yapabilirse.
