Tablo netti. O, aslında bir savunma arkası koşucusu idi. Bu pasları alma konusunda da Alex gibi müthiş bir silahı vardı Fener'in. Ama bunu kullanamıyorlardı. Aragones, takımını bu konuda da çalıştıramıyordu. Bunu neden yapamadığını anlamak da mümkün değildi. İşin bir başka garip tarafı da Güiza'nın da bu şekilde yakaladığı pozisyonları gole çevirmekteki beceriksizliğiydi. Yani neresinden bakarsanız bakın garip bir durum ortadaydı. Üstelik bu gece Alex de yoktu.
Peki ne yapılmalı? Yazalım: ARSENAL'İ 4-4-2 OYNAYANLAR YENDİ 1) Fener'in, orta alanın ortasını sağlam tutmak adına 4-4-1-1 gibi oynaması, çift ön libero ile başlaması, bu 2 adamın da eldeki imkanlar dahilinde, Selçuk ve Maldonado olması gerekiyor. Çünkü Arsenal'i bu sene yenen Fulham, Hull ve Stoke'un 3'ü de 4-4-2 oynadı. Bu 3 takımın toplam 6 ön liberosunun 5'i, 30 yaş ve üzeri olan tecrübeli ve yıllardır aynı yerde oynayan adamlardı. Fenerbahçe'nin bu maçta puan alabilmesinin tek şartı iyi savunma yapmak, şu ana kadar yapamadığını yapıp hızlı oynamak ve çok koşmak. Çünkü Arsenal yuk a r ı d a yendiği 3 takımın maçında da topa yüzde 60 ve üzeri sahip oldu. Ama rakipler çok koştuğu için kazanamadı.
2) Arsenal'i yenmenin en önemli şartının kalenize isabetli şut attırmamak olduğunu yazmıştım ilk maç öncesi. Arsenal'e karşı kalelerine en az isabetli şut attıran ve maç başına 4'ten fazla iyi şuta izin vermeyen 3 takım da Arsenal'i yendi. Nitekim Stoke City, Fulham ve Hull gibi kaleyi göstertmedi Arsenal'e ve kazandı. Unutmayın Arsenal deli gibi koşan, ısıran bir takım değil. Sadece yüksek top kullanma becerisi ile iş yapan bir takım.
3) Fenerbahçe'nin, geçen yılki başarılı 4-4-1-1 taktiği ile oynaması bana göre çok doğru olacaktır.