Daha 22. dakika Fener golü yediğinde, kameralar Fener'li oyuncuların yüzlerindeki detayları veriyor. Alex dahil hepsinde "Yine mi kaybedeceğiz?" endişesi var. "Hadi, olur böyle şeyler, toparlanın" diyen hiçbir Fener'li yok. Kenarda da yoktu. Fener'in şu anki röntgeni aslında bu. Umut ve istekle başlasa bile, en ufak bir terslikte karamsarlığa kapılmak bunun adı. Gerçek güçlerinin farkında olamayan genç adamların, olmayan özgüvenlerinin yüzlerine yansıması. Oysa, diğer maçlara oranla daha iyi başladılar maça. Takım istekli idi. Aragones de cesur. Tek ön libero, önlerinde 3'lü bir blok, onun önünde Alex ve en önde Güiza. Sağ kanattan Önder standardının üstünde orta yapıyordu. Güiza yine asistçiliğe soyunmuştu. Takım bu sezon hiç kazanmadığı kadar duran top kazanıyordu. Ama tehlike yaratamıyordu. O zaman da "geriden uzun top atalım, Güiza kaçsın" silahına kalıyorlardı ama, iki kenar beki Volkan ve Bülent gibi çabuk adamlar olunca bu sistem Kocaeli'ne işlemiyordu.
Carlos'un gücü yok Kocaelispor'un ilk ciddi atağının gol olmasına şansızlık diyebilirdi bazıları ama ya koca Fener'in 4'lü savunma bloğunun araya tek pasta kayıt dışı kalmasına ne demeli idi? Hele ki bunlardan çoğunu Arsenal'in yapacağı düşünüldüğünde. Devre arası M. United-WBA maçına bakıyordum. Manu'nun da 3 puana ihtiyacı vardı ve boğduğu rakibinin ceza alanına gönderdiği her topta en az 5 adamının orada olduğunu görüyordum. "İlk yarıda ceza alanında kalabalıklaşamayan Fener acaba, 2. yarı M. United'ın yaptığını yapabilecek mi?" idi kafamdaki soru. Serhat-Sergio değişikliği ile korkan Kocaeli'ne, 2 orta saha kenar adamı Uğur ve Kazım ceza alanına kat etse ve böylece önlerini açtıkları savunmanın kanadındaki adamlar ortaları yapsa, ya da dikine ara pasları ile oynasa, Fener ceza alanında daha kalabalık olacaktı. Ama Carlos'ta bunu yapacak güç yoktu artık. Mecburi sağbeke gelen Ali Bilgin ise önce savunma yapmanın telaşında idi.
Güiza-Semih bitirdi O zaman da iş Alex'de etkisiz kalınca, Semih-Güiza 2'lisine kalıyor, Gürhan'ın girişi ile daha kalabalık adamla saldıran bu 3'lü den de, "Orta saha oynarsa katkısı büyük oluyor" diye aylardır yazdığım Semih, Güiza'ya golü attırıyordu. Ardından coşan Güiza da şahane bir atak ve pasla maçın gayretli adamı Uğur'a attırıp, asist tarafını da ortaya koyuyordu. Hücuma topluca gittiği anda topu kaptırıp, Edu ile faul yapan Fener'in, bu vuruştan kalesine gelen topta, formayı zor bulan Deniz'in hatası Kocaeli'nin ligde 2. yarılarda attığı ilk gol olarak Fener filelerine gidiyordu. Hücum etme konusunda alternatif üretemeyen, 2 yıl önceki en büyük silahı duran toplardan yararlanamayan, savunmanın ortası ve ön liberodaki adamlardan olgun atak başlatamayan, ama yine de bence çok az da olsa toparlanmış gözüken Fener'in son dakika golü, önce Güiza ve Semih'in kalitesi, sonra da tam bir bingo idi.