Volkan'ın kalede inanılmaz güvenli ve rahat oluşu dikkatimi çekiyordu, daha maçın başındaki iki iyi kurtarışını gördüğümde "Bu çocuk 2 sene içinde bu kalenin rahat sahiplerinden olur" diyordum. Josico'nun ayağına gelen her topu yana ve geriye oynadığını gördüğümde, Villarreal koçu Pellegrini'nin onu kesip neden Senna ile devam ettiğini anlayabiliyordum kolayca. Deniz'in, öne doğru pas verme sıkıntısını bir kenara koyarsak, bu ülkede alan savunması oynamayı en iyi beceren ön liberolardan biri olduğunu düşünüyordum, A.Gücü'nün en kritik yere vereceği pasları önceden sezip, pozisyon aldığında... Ali Bilgin'in yüzündeki tedirginliği, çıkışlarındaki top kaptıran dengesizliği görüyordum "Yahu bu sağ beke çaktı beni Aragones, yoksa bundan böyle hücum bana haram mı?" sıkıntısını yaşadığında. Tümer'in emanetçi olduğunu anlayabiliyordum "Paslarında eskiden alışkın olduğum keskinliği ve rahatlığı" göremediğimde.
Fenerbahçe attı ve yattı Yeteneklerine çok inanmama rağmen çok koşarak Güiza gibi takdir almak peşinde olduğunu görüyordum Burak'ın, gole yakın olacağına anlamsız bölgelerde çırpınışında. Uzun süren formsuzluğu dışında, benim için tam bir mükemmel insan görüyordum Carlos'un yere düşen sakat arkadaşı Burak'ın, 60 metre uzağından gelip başını okşayışında. En gazozuna maçlarda bile her an, her yere yetişme çabası içinde görüyordum Semih'i, ciddiyetini iliklerine kadar işleten oyununda. Oynadığım halı saha maçına çağırma cesareti buluyordum Kazım'ı kendimde, onca yeteneğine rağmen, kendi kendine oynadığını ve attırdığını gördüğümde. Sezon öncesi TSYD Kupası'nda "Bu hali ile ligden düşer" dediğim, aslında çok yetenekli oyuncuları olan A.Gücü'nün, Ünal hoca ile farklılaşacağını düşünüyordum ve bunun ilk ışıklarını da görüyordum, dikkatli baktığımda. Bu kupayı, konulan para ödülüne rağmen, hâlâ gazozuna oynadıklarını görüyordum takımların, maçın ciddi analizini yaptığımda. Ama en önemlisi, Avrupalı rakiplerle deplasman maçlarında , Selçuk ve Deniz'li bir göbek, önlerinde Alex ve en önde Güiza ya da Semih'ten birisi ile başlamanın, Fener'i daha iyi oynatacağını, 4-4-1-1'li Zico taktiğinin, takımın savunma direncini daha çok arttıracağını görüyordum, Fener'in aynı taktiği farklı adamlarla kullanmış olsa da Ankaragücü maçında.. Maç mı ? Fener attı ve üstüne yattı, o kadar...