Anlamakta zorlanıyorum. Bir takım nasıl bu denli uyumsuz, bilinçsiz ve özgüvensiz oynar? Yani top toplayıcı çocuklardan biri kenardan Volkan'ın kalesine doğru top atsa "Eyvah, bomba!" diyerek, panikleyecek Fenerbahçe defansı. Böylesine bir korku ve panik, yaşı ve adı ne olursa olsun Fenerbahçe formasıyla oynayan bir futbolcuya yakışmıyor. Aragones'in oyun felsefesi güya tek ve çok pasa dayanıyor. Ama Alex'in ayağına ancak 6. dakikada top geliyor. Neden? Çünkü Eskişehirspor'un presini kıracak tek pas ve yardımlaşmanın yerine topu şişirmeyi tercih ediyorlar. Düşünün, 2-1 önde ve rakip de 10 kişi kalmış. Ama hâlâ korkusunu yenememiş, panikten kurtulamamış ve eli ayağı birbirine dolanan taraf Fenerbahçe. Geçen sezonki performanslarından dolayı Avrupa'nın önemli kulüplerinin transfer listesine giren Edu, Lugano ve tecrübe küpü Carlos bile korkuyla hata yapıyorlar.
Zeka özürlü mü? Yani Uğur, Selçuk ve Güiza dışındakiler sorumluluk ve kapasitesini panikten ötürü inkar ediyorlar. Çünkü, Aragones'in korkusu ve anlayışı takıma da sirayet etmiş. Rakip 10 kişi ama İspanyol hoca hâlâ Semih'i Güiza'nın yanına sürmeyip, orta sahada tutuyor. Zira orta sahanın direnç zaafiyeti var. O zaman, en dirençli oyuncun olan Selçuk'u neden çıkarıyosun? Peki bu acayip görüntünün futbolculardan kaynaklandığını söyleyebilir miyiz? Asla. Şu Eskişehir'de kalite ve yetenek olarak Fenerbahçeli futbolculardan fazlası olan bir futbolcu var mı? Buna rağmen neden iki kişi fazlaymış görüntüsü verdi, bir kişi eksik oynayan Eskişehir? Adres belli Aragones. Neymiş efendim Aragones'in oyun felsefesini uygulayamıyormuş futbolcular. Hadi canım sen de! Zeka özürlü mü Fenerbahçeli oyuncular?