Çok yönlü olarak zor bir süreç yaşıyor Fenerbahçe. Neredeyse kadronun yarısı sakatlıkla boğuşmuş, üstelik yeni bir teknik direktörle 3 kulvarda iddiasını sürdürmek zorunluluğu var. Bu gerçeklere rağmen, ligde ve kupada şampiyonluk yarışı güçlü bir şekilde sürüyor, Şampiyonlar Ligi'nde ise en azından 3. olup yola UEFA Kupası'nda devam etme şansı var. Tamam, şu ana kadar oynadığı futbol ve ortaya koyduğu görüntü ile sezon başı beklentileri arasında bir çelişki doğurdu sarı-lacivertliler. Ancak futbolda bu tür şeyler zaman zaman olabiliyor. Üst düzey teknik adamların başında bulunduğu çok kaliteli kadrolar bile dünyanın her tarafında sevenlerine düş kırıklığı yaşatabiliyor. Dolayısıyla bu kadar olumsuzluğa rağmen, üç kulvarda yoluna devam eden Fenerbahçe'ye fazla haksızlık yapmamak lazım. Haklısınız, kapasitesine bir türlü ulaşamadı çoğu sarı-lacivertli futbolcu bu sezon. Mesela Carlos, son iki maçta kıpırdadı. Selçuk eski günlerinden uzak. Volkan Demirel kalitesine yakışmayan görüntüler sergiliyor. Ama buradan hareketle öfke ve umutsuzluk saçmak, kusurun tamamını futbolcularda bulmak insaflı gelmiyor bana. Hem bu ülkede kaç kişi görevini dört dörtlük olarak yapıyor?
Haksızlığa uğruyorlar Kaçımız sorumluluklarımıza denk düşen performans sergiliyor? Sürekli olarak mükemmeliyeti aramak, sağlık bir şey midir? Kaldı ki eğer Selçuk, Deniz, Uğur veya Ali Bilgin, zaman zaman beklentileri boşa çıkartıyorlarsa, başka faktörlerin varlığını da işin içine katmak gerekmez mi? Söz gelimi, yukarıda adı geçen bu futbolcular belli hatalarından ötürü sık sık ıslıklanmasa, daha fazla sorumluluk alıp takıma daha yararlı olmazlar mı? Bir hatamızdan ötürü yuhalanmak, hangimizi telaşlandırıp özgüven bunalımına itmez ki? O halde bu futbolculara biraz daha anlayış gösterip güven duymak lazım. Semih, sezon başından beri orta sahaya da destek veriyor. Ali Bilgin sağ bekte bile oynuyor. Uğur, Deniz ve Selçuk, defalarca haksızlığa uğradıkları halde hâlâ sorumluluk alarak takıma katkıda bulunuyorlar. Dolayısıyla taraftar daha bilinçli davranırsa, sakatların da katılımıyla Fenerbahçe yakın bir zamanda kapasitesine ulaşıp gerçek kimliğine bürünecektir. Yeter ki bu zor dönemde tüm kesimler biraz daha sağduyulu davransın.