Camiasına Avrupa'da bir kupa vadeden Aziz Yıldırım, kadrosunu ve o kadronun başına getirdiği teknik direktörün nitelikleriyle vadettikleri arasında böylesine bir çelişki yaratmışken, eleştirileri kırmaktan vazgeçip, kendisini sorgulamalıdır biraz da. Şu Fenerbahçe'nin başında Aykut Kocaman, Mustafa Denizli veya Bülent Uygun olsa, Şükrü Saracoğlu Stadı'nda rakip elini kolunu sallayarak, oyun oynayan çocukların keyfini yaşayabilir miydi bu denli? Geçen sezon Avrupa'nın ilk 8'i arasına girmiş bir takımın başına gelmiş, ama o takımın o başarıyı kontrollü oyunla yakaladığını ne öğrenmiş, ne analiz etmiş Aragones. Cümle alem biliyor ki, Arsene Wenger'in ekibi yoğun, hızlı bir pas becerisine sahip. Onlara alan bıraktığınızda tempolarını ve hücum tutkularını engellemediğinizde sahayı size dar ederler. Ama Aragones hem rakibin, hem de kendi takımının özelliklerinden bihaber olduğu için Arsenal, dün akşam vals yaptı resmen...
Hocalar değişirse! Yürekten inandığım bir şey var; iki teknik direktör yer değiştirse en kötü ihtimalle Fenerbahçe bir beraberlikle sahadan ayrılırdı dün akşam. Sakatlar çokmuş, Arsenal'inki az mı? O halde tek sorun kadro yetersizliği değil. Asıl sorun Aragones'in kenar yönetiminde bulunmasıdır. İspanyol hoca ile Alex dahil kapasitesine yaklaşan bir tane Fenerbahçeli futbolcu gördünüz mü bu sezon? Şimdi inat etmenin sırası değil. Yöneticilik de asıl böyle anlarda belli olur. Aragones ile bu iş olmayacak, bir kere daha anlaşıldı. Yıllardır kendi sahasında hem ligde, hem de Avrupa kupalarında maç kaybetmeyen Fenerbahçe, Şükrü Saracoğlu'nda ezile ezile yeniliyorsa, bunun başka izahı yoktur.