Dağ gibi adam Sonucu belirleyen kaç adam kaldı dünyada? Fenerbahçe tarihindeki en doğru transferin adı nedir? Top ayağına geldiğinde, sözcüklere bile anlam katan kimdir? Arkadaşlarını galibiyete kışkırtan kaç emekçi tanıyorsunuz? Fenerbahçeli çocukların rüyalarına masal taşıyan Alex de Souza'yı, hangi cümlelerle anlatsak yetersiz kalır. Başını dik tutan, o dağ gibi adamı...
***
Ama bir adam, bir takımın varolma sebeplerinin, neredeyse tümünü oluşturuyorsa... Alex'i vurgulamak kadar, takımdaki eksikleri sorgulamak da görevimiz olmalı. Gençlerbirliği karşısında, Alex oyuna ağırlığını koyana kadar, Fenerbahçe sahada yoktu. Fenerbahçe'nin Alex'e gözü gibi bakması gerekiyor ama... Birçok futbolcunun da, aynada kendisine bakması gerekiyor.
***
Fenerbahçe'nin bir galibiyetle, bütün sorunlarını hallettiğini düşünen yanılır. Bunun adı karamsar olmak değil, tedbiri elden bırakmamak. Takımın içindeki yıkık köprüleri onarmak için, gerçek işçilere ihtiyaç var. Sükseli siluetlere değil. Bu takım yıllarca Kemal Aslan gibi birine, trilyonlar ödedi. Şimdi takımın içinde kaç tane Kemal Aslan var, bir saysınlar bakalım. Ve altyapıdaki gençlerden esirgenen zaman, neden onlara sebil ediliyor?
***
İçinde aşk olmayan adama ne kadar destek verirseniz verin, onu ayağa kaldıramazsınız. Güiza'nın emekçi yanını maç boyu ayakta tutup, krallığa dönüştürmenin bir yanı taraftarsa... Öte yanı, Güiza'nın ruhundaki asalettir. O yüzden, Önder Turacı'nın ciddiyetiyle, Burak Yılmaz'ın varyetesi arasındaki farkı anlatmaya gerek yok. Ama Roberto Carlos'un tribündeki efsaneleşmiş sevgisini, saha dışında harcamaya hakkı olmadığını hatırlatmakta yarar var!
***
Haftanın gerçeklerine gelince... Galatasaray, düşmesi muhtemel takımlardan Kocaelispor karşısında rahat kazandı. Oynanan futbol skorun karşılığı değildi ama Galatasaray'da yabancı bereketi, takımdaki eksikleri bile tınmıyor. Bu sezon çok gol yese de, ligin en çok gol atan takımı Galatasaray olur.
***
Beşiktaş ligin en kolay pozisyona giren takımlarından biri. Çift santrforlu sistem bunun belgesi olarak dururken, Gaziantep karşısındaki kadro, Trabzonspor karşısındaki Beşiktaş'ı ele veren delillerle doluydu. Ertuğrul Sağlam kendi içine kapandığı zaman, Beşiktaş'ın gol yollarını da elleriyle kapatıyor. Beşiktaş'ı bu hafta diğer büyüklerden ayıran bir gerçek var. Onlar iyi futbol oynayan Gaziantep'i yendiler... Her ne kadar, dengeler kırmızı karttan sonra değişmiş olsa da...
***
Hakemlerin sinsice başrol oynadığı bir haftayı daha geride bıraktık. Sistem, 4 büyüklerin kendi aralarında mücadele vermesi üzerine kurulu. Büyük takımların rakiplerine çıkartılan kartlara bakın yeter. Yazık! Bu ülkede futbol ne kadar gelişirse gelişsin, hakemlik asla gelişmeyecek.
***
O yüzden, ağzındaki düdükle, cebindeki kartları bile adil biçimde kullanamayan adamlara ben "hakem" demem. Ama içimden geçeni de söyleyemem. Siz zaten anlarsınız!
