Keyif vermiyor F.Bahçe, Porto karşısında oyuna çok kötü başladı ve üst üste yenilen 2 gol rakibin adeta tek kale maç oynamasını sağladı. İlk 20 dakikanın özeti böyleydi. Güiza'nın attığı golle F.Bahçe'de bir kıpırdanma gözüktü. İkinci devrede ilk bölümlerin silik F.Bahçe'si gitmiş ve oyunda dengeyi kuran, hatta rakibi Porto'yu zaman zaman zorlayan bir takım gelmişti. Porto'nun öyle korkulacak bir takım olmadığı kesin. Eğer geçen seneki Fenerbahçe olsaydı, Portekiz'den puanlarla bile dönülebilirdi. Ama Aragones'in takım 3-1'lik yenilgiyle eve dönüş yaptı. Belli oldu ki bu grupta bizim UEFA yolundaki rakibimiz Dinamo Kiev olacak. 20 yıl evvel futbolcu iken sevgili Rıdvan Dilmen, "F.Bahçe'de arkadaşlık şampiyonluktan sonra başlıyor" teşhisinde bulunmuştu.
Her yerde sıkıntı var Daum ve Zico dönemlerindeki arkadaşlık ve sevgi şu anda yok olmuş vaziyette. O Brezilya usulü doğum günü kutlamaları ve tribünlerdeki pankartlar artık görünmüyor. Şimdi sanki herkeste bir soğukluk ve sevgisizlik hakim. Başarılar, göz göre göre ve yavaş yavaş elden kayboluyor. Nerede geçen seneki gururlandığımız takım, nerede bu ekip? Yeni transferlerle daha iyi olunacağına inandırılmıştık. Ama eldeki hesap çarşıya uymadı. Takımın her yerinde sıkıntı var. "Kol kırılır, yen içinde kalır" diyerek, ocak transferlerine kadar sakatların ve kulübelerdekilerin takıma kazandırılmasını sabırla bekleyeceğiz. Bu sürece kadar başkan ve yönetimin, takıma yüksek dozda sevgi ve başarı motivasyonu aşılamasını da bekliyoruz. Herkes hayallerden kurtulup, gerçekleri kabul ederse, takım da camia da daha fazla yıpranmadan, gidebildiği kadar ocak ayını yakalamalıdır.