Artık yanlız değiliz Kıbrıs, arkasından Ermenistan hamlemiz bizi köşeye sıkıştırmak isteyenlere karşı elimizi güçlendirdi... "Türkiye'nin Avrupa'da ne işi var" diyenler, şimdi "Türkiye ile AB daha güçlü olur" demeye başladı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eleştirilere rağmen milli maç için Ermenistan'a gitti. Bu ziyaretle ilgili neler söyleyeceksiniz? İki ülke arasındaki ilişkilerin başlaması için bir adım olabilir mi? Fevkalade olumlu buldum. Bunun üç nedeni var: 1- Türkiye-Ermenistan ilişkileri açısından. Bir defa Ermenistan bizim komşumuz. Komşularımızla iyi ilişkiler içinde olmamız lazım. Ekonomik sebeplerle iyi ilişkiler içinde olmamız lazım. Türkiye-Ermenistan sınırının açık olması hem Ermenistan'a, hem Türkiye'ye büyük bir ekonomik katkı sağlar. Özellikle o yörede, o bölgede yaşayanlara büyük yarar sağlar. 2- Türkiye'de bir Ermeni azınlığı var. 3- Türkiye'deki Ermeni azınlığından daha fazla Ermenistan vatandaşı var, ülkemizde çalışıyorlar. Biz zaten Ermenilerle asırlardır iç içe girmişiz. Onun için bu şeyin bir yerde bitmesi lazım. Bitmesi için de bir yerde başlaması lazım. Böyle bir fırsat doğmuş. Bu işin Türkiye-Ermenistan yanı ama daha önemli bir yanı var, siyasal açıdan. Dünyaya karşı Türkiye'nin eli kuvvetleniyor. Kıbrıs'taki barış çabalarımızdan sonra, Ermenistan'a karşı da barışıl davranışlarda bulunmamız, Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak, yalnızlığa itmek isteyenlere karşı elimizi güçlendiriyor. Türkiye'yi yalnızlığa itmek isteyen, köşeye sıkıştırmak isteyen Rum ve Ermeni diasporası var dünyada... Çok güçlü bunlar. Yıllardan beri çalışıyorlar. Los Angeles merkezli, New York merkezli, Londra merkezli, Münih merkezli diasporalar Türkiye'nin yalnızlığı konusunda çırpınıyorlar ve başarılı da oluyorlar. 'Türkler saldırgandır, Türkler canidir, Türkler savaşçıdır, Türkler barıştan hoşlanmaz' şeklinde sürekli propaganda yapıyorlar.
ÖDÜN VERİLMELİ Kıbrıs hamlemiz ve arkasından Ermenistan hamlemiz Türkiye'nin niyetinin onların iddia ettiği gibi olmadığını ortaya koyuyor. Dünya gazetelerinde hem yorumları, hem de haberleri okuyorum. "Türkiye'nin derhal Avrupa Birliği'ne alınması lazım. Çünkü bu Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye ihtiyacı var" demeye başladılar. "Türkiye'nin Avrupa'da ne işi var" diyenler tam tersine "Türkiye ile AB daha güçlü olur" demeye başladılar. Niye? Çünkü biz barışçıl hamlelerimizi dünya kamuoyunun önünde yapmaya başladık. Dünyadaki yalnızlığımızı bitirmeye başladık. Artık yalnız değiliz. "Bravo Türkler" diyen bir sürü insan var. Suriye-İsrail arasındaki arabuluculuk... "Türkiye'nin AB'de ne işi var. Ben yaşadığım sürece AB'ye adım atamaz" diyen Sarkozy, Recep Tayyip Erdoğan'a dünyanın önünde teşekkür etti. Dünya için Türkiye'nin oynadığı barışçı role teşekkür etti. Şimdi iç politikada şöyle ya da böyle savaşırsın, boğuşursun ama dış politika ulusal olmalı. Dış politikada tüm Türkiye kenetlenmeli, dış politikada muhalefet yapılmaz. Türkiye'nin dış politikası bu. AKP'nin ya da CHP'nin ya da MHP'nin değil. Biz böyle öğrendik gazeteciliğe başladığımızda; Menderes ile İsmet Paşa gırtlak gırtlağa gelirlerdi ama dışarıya karşı tek kişi gibi dururlardı. Öyleydi. Şimdi böyle bir şey yok. İçeride '15 oy alacağım' diye dış politikayı iç siyaset malzemesi yapıyorlar. O yüzden de çözüme ulaşmaz. Kıbrıs'ı çözemiyorsun, Ermenistan'ı çözemiyorsun, ötekini berikini çözemiyorsun. Neden? Çünkü herkes iç siyasete yontuyor. Onun için de kimse bir şey yapamıyor. Şimdi Kıbrıs'ta bir anlaşma olması lazım. Sen bir tarafsın, ben bir tarafım. Eğer aramızda bir anlaşmazlık konusu varsa ve bu konuda bir anlaşma yapacaksak bu şu demektir: Sen de bir takım ödünler vereceksin, ben de bir takım ödünler vereceğim bir yerde buluşacağız ve el sıkışacağız. Şimdi zavallı Hristofyas ödün veremiyor. Çünkü Yunanistan, 'Hristofyas, Kıbrıs'ı sattı' diye ayağa kalkacak. Zavallı Talat ödün veremiyor, çünkü bir takım çevreler ayağa kalkacak 'Kıbrıs'ı sattı' diye. O zaman Kıbrıs'ta nasıl anlaşma olacak?
KIBRIS ÇEKİYOR Kıbrıs hep böyle çözümsüz mü kalacak? Bunun acısını Kıbrıs'ın Rumları ve Türkleri, yani gerçek halkı çekmeyecek mi? Kimin umrunda Kıbrıs halkının çektiği? Ne Yunanistan'daki Yunan'ın, ne Türkiye'deki Türk'ün umrunda. Kendi iç politikaları içinde onları piyon gibi kullanıyorlar. Ermenistan ödün verdiği zaman Ermeniler ayağa kalkacak 'Katil Türklere ödün mü veriyoruz' diye. Biz ödün verdiğimiz zaman 'Vay soykırımı kabul mü ettik de böyle ödünler veriyoruz' denecek. Böyle bir şey olur mu? O zaman nasıl Ermenistan ile ilişki sağlanacak? Türkiye'nin dış politikası olur. Bu dış politikaya MHP'si de CHP'si de AKP'si de Türkiye'de ne kadar partisi varsa destek verir. Ülke menfaatine karşı politika olmaz.