Tek taraflı yönetti - Fener, Belediye ile oynadı, Belediye hakem ile... Bir maç ancak bu kadar taraflı yönetilir. Serhat'ın atılması fiyasko, Volkan'ın hareketi penaltı
- Aragones'in büyük hoca olduğundan şüpheliyim. Kimseyi kandırmasın. Fenerbahçe gerek Avrupa, gerekse lig maçlarında ışık vermedi
- Trabzon taraftarları Fatih'leri, Gökdeniz'leri kovalayanlar olmadıklarını gösterirse Türkiye'nin en büyük takımı ortaya çıkabilir Fenerbahçe, Belediye'yi 2-0 mağlup etmesine karşın ortaya koyduğu futbol beğenilmedi. Galibiyet genelde Belediye'nin eksik kalmasına bağlandı.
Fenerbahçe'nin futbolu ve hakemin yönetimiyle ilgili neler söyleyeceksiniz? Fenerbahçe, Belediye'yi mağlup etmedi. Fenerbahçe Belediye ile oynadı, Belediye hakem ile oynadı. Ben bu kadar ayıp bir hakem görmedim. Bu kadar tek taraflı yönetilir. Fenerbahçe'nin lehine gösterdiği kartlara, çaldığı faullere fazla bir itirazım yok. Ama aynı şeyleri yapan Fenerlilere ceza vermedi. Böyle şey olmaz. Serhat'ın atılması bir fiyaskodur benim için. İki sarı kart da tartışılır, pozisyonların faul olduğu bile tartışılır. 46. dakikada bitirdi Belediye'yi... Niyetinin ne olduğunu maçın daha 16. dakikasında ortaya koydu. Lütfen o pozisyonu kayıtlardan seyredin. Sırtı kaleye dönük arkadaşının ortaladığı topu bekliyor Belediye'nin forveti. Fenerbahçe kalesine 7- 8 metre mesafede. Topu bekliyor ve sadece bekliyor. Ne ileriye, ne geriye, ne sağa, ne sola, ne de havaya bir tek hareketi yok. Bir ağaç nasıl durursa öyle duruyor adam ve Volkan bu adamın üzerine 3 metre geriden, ölçüsüz ve kontrolsüz fırladı. Topu adamın kafasının üzerinden kaptı ve hakem Volkan'ın lehine faul çaldı! Net penaltı!.. Ölçüsüz ve kontrolsüz girdi ve adamı yere yıktı Volkan ama adamı yere yıkarken topu da elinden kaçırdığı için 'ne olur, ne olmaz' diye hakem derhal Belediye aleyhine faul çalıp, Volkan yerdeyken başka birisi gidip 'topu boş kaleye atmasın' diye pozisyonu durdurdu. Net penaltıyı görmedin, faulü de saldırılanın değil, saldıranın lehine çalarsan o bitmiştir artık hiçbir şeyi tartışmam. Bu pozisyonu bir hakemin süzmemesi söz konusu değil. Kendine güveniyorsa, beraber izleyelim maçı bir daha. Kendi güvendiği yorumcuları da yanına alsın, jüriyi de o yapsın. 10 kişi oturalım oraya bu pozisyonu seyredelim. O jüriden eğer hakemin haklı olduğu kararı çıkarsa tamam ben lafımı geri alıyorum. Ayhan niye sarı kart gördü Kayseri maçında? Niye Güiza'ya sarı kart yok da Galatasaraylı Ayhan'a var? Sarı kart işareti yapmak Fenerbahçelilere serbest de Galatasaraylılara mı yasak? Ayhan çok rahat 2. sarıyı, kırmızıyı görecek bir adam... Ayhan'a sen 'kart işareti yaptı' diye sarı kart gösteriyorsan ama Fenerli Güiza'ya göstermiyorsan 'çifte standardı kabulleniyorsun' demektir. Abdullah Avcı'yı kutluyorum. 9 kişi kaldığı zaman dahi oyunu çirkinleştirmedi, 9 kişi kaldığı zaman dahi Tolunay Kafkas'ın korkaklığını göstermedi, sonuna kadar mücadele etti. Ama diliyorum ki geçen seneki hatasını tekrarlamasın. Sadece televizyonun naklen yayınladığı maçlarda takımın başında olmasın, her maç takımının başında olsun. Sadece 3 büyük takımla yaptığı maçların puan cetvelini yapsak İstanbul Büyükşehir Belediye geçen sene şampiyon olurdu. Kümede zor kaldı!.. Böyle iki ayrı takım olmaz. Bir tane takım olur. Demek istiyorum ki bütün takımlarla oynarken böyle olsun. İyi takım çünkü.
Fenerbahçe'nin Belediye karşısındaki kötü futbolu eleştirilirken, en büyük korku Şampiyonlar Ligi'nde alacağı sonuç. Arsenal, Porto ve Dinamo Kiev'in bulunduğu zorlu grupta şansı ne olur? Fenerbahçe bu futboluyla 3 takım arasına kalamaz. Aragones de 'bu futbolu ileri götürür mü götürmez mi' şüpheliyim!.. Çünkü Aragones'in büyük hoca olduğundan şüpheliyim. Kimseyi kandırmasın. Avrupa Şampiyonası'nda takımın başında ben de olsam İspanya şampiyon olurdu. Çünkü ortada takım yoktu şampiyon olacak. Ne yaptı Aragones kenarda? Fenerbahçe hakkında karar vermek için çok erken ama gerek Avrupa maçlarında, gerekse lig maçlarında... Şu ana kadar gördüğüm Fenerbahçe'de ışık yok.
KORKUP KAÇTILAR Önceki sezonlarda oldukça kötü bir grafik çizen Trabzon iyi bir hava yakaladı. Ankaraspor'un ardından Ankaragücü'nü de deplasmanda mağlup ederek çıkışını sürdürdü. Bu sene Trabzonluların iyi bir takım izleyeceğini söyleyebilir miyiz? Yine de sabırlı olmak lazım. Benim Trabzon'da güvenmediğim Trabzon seyircisi. Bir kulübün yönetimi vardır, teknik yönetimi vardır, bir de taraftar vardır. Kulüp bu üç saç ayağının üzerinde durur. Özellikle 'Büyük kulüp' dediğin zaman bu saç ayağının her birinin güçlü olması lazım. Çünkü saç ayağından biri eksik olursa denge bozulur. Trabzon'da dengeyi hep, 3. saç ayağı, taraftar bozuyor. Sabırsız taraftar Trabzon'u darmadağın ediyor. Trabzon'da bu sene yepyeni bir yönetim var, yepyeni bir kadro var. Eski bir tek Ersun Yanal kaldı neredeyse ki Trabzon için o da yeni sayılabilir. Böyle bir ortamda Trabzon seyircisi kaybedilen maçlarda dahi takımın yanında olduğunu göstermesi lazım. Futbolcuya güvenmesi lazım. Fatih, Gökdeniz gibi adamlar arkalarına bakmadan kaçtılar Trabzon'dan. Korkularından... Yaşam korkularından... Ailelerinin dahi emniyette olmadığını düşündüler. Evlerinin önünde arabaları kurşunlandı. Bu ortamda futbolcunun güvenerek oynaması mümkün mü? İşte bunun değiştiğini göstermesi lazım Trabzonluların. Trabzon seyircisi takımın arkasında olduğunu sonuna kadar gösterirse artık o Fatih'leri, Gökdeniz'leri kovalayanlar olmadıklarını gösterirse gelecek sene Türkiye'nin en büyük takımlarından birisi ortaya çıkabilir. Bu sene de olabilir ama bu sene olmasa da acele edilmemeli. Taraftar çok önemli. İlk sıkıntıda takıma sırtını dönerse Trabzon önemli bir fırsatı kaybeder, Sadri Şener 2. defa çekip giderse bir daha kimse gelmez Trabzon'a...