Çıkmaza girdi Cumhurbaşkanı, Ermenistan'a gitse bir türlü, gitmese bir türlü. O hale getirdiler işi. İki şekilde de battık Biz Avrupa Şampiyonası'nda iyi oynamadık. Aklımda kalan bir maç, aklımda kalan bir adam yok
Milli Takım'ın önünde iki önemli maç var. Avrupa Şampiyonası'nın ardından nasıl bir sonuç bekliyorsunuz? Milli Takım'dan ümidim yok. 1- Türkiye'de oynanan futbol meydanda. 2- Fatih Terim'in düşündüğü, oynattığı futbolu da beğenmiyorum. Avrupa Şampiyonası'nda aldığımız sonuç kimseyi şaşırtmasın. Tamamen bizim lehimize zincirleme tesadüflerin arka arkaya gelmesinin eseridir. O tesadüfler yardım etseydi biz Almanya'yı da geçmiştik. Almanya maçı ne kadar tesadüfse, Hırvat maçı da o kadar tesadüf, Çek maçı da o kadar tesadüf. Geçiniz. Biz Avrupa Şampiyonası'nda iyi futbol oynamadık, aklımda kalan bir maçımız da yok, aklımda kalan bir adamamız da yok. Onun için ben fazla ümitli değilim. İnşallah Fatih hocam bir mucize yaratmayı başarır da milletçe yüzümüz güler. Çünkü şu sıralar bu tür sevinçlere Türkiye'nin çok ihtiyacı var. _Ermenistan, Cumhurbaşkanı Gül'ü milli maça davet etti. Baykal başta olmak üzere muhalefet karşı çıkıyor. Tartışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz; Cumhurbaşkanı, milli maça gitmeli mi? Başbakan gidecek, yanında dış işleri bakanı da gidecek. Herkes başka telden çalıyor. Böyle bir şey yapılacaksa buna zemin hazırlanması lazım. Nereden hazırlanması lazım? Azerbaycan'da bunun zemininin hazırlanması lazım.
YAZI TURA ATACAKLAR Ermenistan'ın buna bir itirazı olamaz, Rusya'nın bir itirazı olamaz, Amerika'nın da itirazı olamaz. Bizim de menfaatimize Ermenistan ile ilişkilerin iyileşmesi ama bunun zemininin Azerbaycan'da atılması lazım. Azerbaycan ile de bizim önemli ilişkilerimiz var. Sadece 'Türk falan filan' diye değil. 'Vatan, millet, Sakarya' edebiyatı değil. Azerbaycan'ın petrolüne ve doğalgazına, Bakü- Ceyhan boru hattına şiddetle ihtiyacımız var. Azerbaycan örneği daha arkadaki Türk Cumhuriyetleri'ne de örnek olabilir. Bugün "Kardeşiz" diyoruz, yarın 'Sen Azerbaycan'ı sattın, beni anında satarsın' diyebilirler. Onun için önce bu işin zeminin hazırlanması lazım. Hazırlanmış bir zemin var mı: Yok. Yazı tura atacaklar, Başbakan 'Tura' diyecek, Cumhurbaşkanı 'Yazı' diyecek! Böyle bir şey olabilir mi? Türkiye'de diplomasinin olmadığını gösteriyor bu olay. Türkiye'de diplomasi yok, bilmiyoruz. Çünkü dış işleri bakanımız yok. Şu kadar kritik günler yaşıyoruz; Amerikan Dış İşleri Bakanı gündemde, Rus Dış İşleri Bakanı gündemde, Gürcistan Dış İşleri Bakanı gündemde; Türkiye'nin dış işleri bakanının bir lafını duydunuz mu, okudunuz mu? Bir manşette gördünüz mü? Türkiye'de dış işleri bakanı olduğunu farkında olan var mı? Gitsek bir türlü, gitmesek bir türlü!.. O hale getirdiler işi. Biz işi kötüye getirdik. Bundan sonra her eylem kötü olacak. Bundan sonra durumu kurtaracak bir eylem tarzı yok. Gitsek de battık, gitmesek de battık!..
_Ümit Özat, Karlsruhe ile oynanan karşılaşmada dilinin boğazına kaçması nedeniyle bir anda yerde kaldı ve adeta ölümden döndü. Sahada bir futbolcunun başına gelebilecek en kötü olaylardan birisini yaşadı. Bu olayla ilgili neler söyleyeceksinizve Ümit Özat futbola devam etmeli mi?
BÜYÜK YANLIŞ YAPMIŞ Tatsız bir olay. Her yerde insanın başına gelebilir. Ama ortada bir şey var, o doğru ise Ümit çok büyük yanlış yapmış. Diyetlerle, bilmem nelerle futbol oynanmaz. Herhangi bir ağır spor yaptığın zaman vücudun su kaybına tahammül etmesi lazım. Vücudu, su kaybına tahammül edemeyecek sınırlara getirdiğin zaman anında çökersin. Nitekim daha maçın 25. dakikasında insan ne kadar terler, ne kadar su kaybeder!.. Ama 25 dakikada su kaybının alt sınırlarını aşıp da şuurunu kaybedip komaya giriyorsan, yanlış sende. 'Futbolu bırakacak' diye bir şey yok. Varsa kalbinde bir arıza bırakır ama su kaybından dolayı bir şey olmaz. Su kaybını dengelemek gayet kolay. Nitekim evine yürüyerek gitmiş.
