Ağrı dağın ötesinde Ağrı Dağı'nın öbür tarafında, Erivan'ın Hrazdan Stadı'nda futbol tarihimizde bir ilk yaşarken, yaklaşık 40 bin taraftar önündeyiz. Zor bir gece olacağı rakibimizin Avrupa Şampiyonası eleme grubundaki istatistiklerinden belliydi. Ermenistan EURO 2008 elemelerinde kendi evinde oynadığı 6 maçta sadece 3 gol yemiş ve 2 gol atmıştı. Bu istatistiklerin üzerine tribün baskısını ve tarlayı andıran saha zeminini de ekleyince işimizin bir kat daha zorlaştığını söylemeye gerek var mı bilmiyorum. İlk yarıda arkamıza aldığımız kuzey rüzgarına rağmen tabelayı değiştiremedik. Mevlüt'ün kaçırdığı iki net pozisyon dışında rakip kale önünde etkili olduğumuzu da söylemek mümkün değil. 4-1- 3-2 düzeninde uzun toplarla önden Semih ve Mevlüt'ü, kanatlardan ise Gökhan Gönül ile Arda'yı rakip savunma arkasına sarkıtmayı hedeflerken; Emre, Arda, Semih ve Tuncay'la şut denemeleri de yaptık. Sanırım bozuk zemin ve sert rüzgar, ayaklarının ayarını bozmuş ola ki, çerçeveyi bulamadılar.
Yeni bir sayfa açıldı Buna karşılık topu yere indiririp ayağa oynayan Ermenistan savunmasında Arzumanyan, oyuncularımıza geçit vermezken, ileride Karamyan, Mkhitaryan ve Manucharyan, Servet'le Gökhan'ın arasına girip dengemizi bozmaya çalıştılar. Servet'in zamanında müdahaleleri bu girişimleri genellikle etkisiz bıraktı. İkinci yarıda rüzgar karşımızda olunca bu kez uzun toplarla bindirmeyi rakibimize bırakıp ayağa oynamaya çalıştık. Terim, Mevlüt'ü çıkarıp Kazım'ı sahaya sürünce sağ kanadımız da çalışmaya başladı. Tuncay'la 2010 yolunda ilk golümüzü atarken, Semih'le çok zor maçı kolayladık. Sonuç olarak, asık suratlar beklerken Erivan'a ayak bastığımız andan itibaren bizi başına tac eden Ermeni dostları görünce hepimiz biraz 'Mahçup'yan olmuştuk ama çok şükür sahada mahcup olmadık! Öte yandan dün gece yaşananlar bir maçın ötesindeydi. Üç puan alırken, bu "çok özel" maça teşrif eden Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'ün de büyük gayretiyle, dostluk, barış ve kardeşlik adına yeni bir sayfa açmış olduk. Açanlara selam olsun.