Holosko'nun çığlığı! Aslında hazırlık maçlarından itibaren bu durumun farkındayım ama kesin bir yargıda bulunmak için resmi maçları bekledim. Önce Antalya'da döküldü, hem de ne dökülmek. Tek iyi orta yaparak tamamladı 90 dakikayı. Sıcaktı, nemdi diyerek geçiştirdik. Sanırım bir çok kişi de böyle yaptı. Ancak Siroki Brijeg maçında da manzara değişmedi. Holosko mutsuz... Hem de çok mutsuz... Söylemeye dilim varmıyor ama pasif direniş yapıyor gibi... Ne Vestel Manisa'da, ne de Beşiktaş forması altında iki maç üst üste bu kadar kötü ve etkisiz oynadığını görmemiştim. Elbette profesyonel futbolcu olarak hocası nerede görev verirse orada oynamak zorunda. Sorarsanız o da bunu söyleyecektir ama sahadaki "Holosko'nun gerçeği" bu değil. İsteksiz... Keyifsiz... Dahası amaçsız kalmış gibi... Her haliyle "Ben sadece golcülere servis yapmak için yaratılmadım" diye sessizce bağırıyor! Hiç şüphesiz, Beşiktaş'ın patronu Ertuğrul Sağlam, sonunda onun dediği olacak ve hepimiz buna saygı duyacağız. Bununla birlikte görünen köy de kılavuz istemez. Bizimkisi testi kırılmadan yol göstermek. Diyeceksiniz ki çözüm önerin nedir? Şudur. Holosko ve Bobo birlikte çift santrfor oynar. Belki iç sahada Bobo ile Nobre yer değiştirir ama Holosko orada kalır. Bu taktirde herkes mutlu olur ve Beşiktaş'ın hücum gücü katlanır. Benimki sadece bir öneri. Karar sevgili dostum Sağlam'ın.