Keyfimiz futbol Özlem bitiyor. Turkcell Süper Lig heyecanı yarından itibaren tüm benliğimizi saracak. Kafalardaki sorular hep aynı, kim, ne yapar? Fenerbahçe Aurelio'nun boşluğunu doldurabilecek mi? Beşiktaş bu kadroyla özlediği şampiyonluğa ulaşabilir mi? Galatasaray nasıl? Yeni Trabzonspor, eskisinden farklı olacak mı? Bu sorulara bugün verilecek cevaplar başka, birkaç hafta sonra ise daha başka olabilir. Haftalık rüzgârlar insanların kişilere ve takımlara bakışını değiştirecektir kuşkusuz. Dolayısıyla bugün, "Beşiktaş şampiyon olur ya da olamaz!" demenin bir hükmü yoktur. Aynı şey diğer takımlar için de geçerlidir. Lig 34 haftalık bir maraton. Büyük ihtimalle tüm takımların grafikleri yaşadıkları sorunlara, oynayacakları maçların trafiğine (Lig, Avrupa ve Kupa), sakatlık, ceza durumlarına bağlı olarak inişli ve çıkışlı olacaktır. Bu nedenle, futbolu gerçekten sevenlere önerim, şampiyonluğun her şey olmadığını kabul ederek bu ligi seyretmeleridir. Elbette önemlidir şampiyonluk ama futbol izlemenin keyfinden daha önemli olmamalıdır. İddialı dört takımımız var ve her sezon olduğu gibi sadece biri ipi göğüsleyecek. Eğer her şeyi şampiyonluğa endekslersek, üç takım taraftarının hayal kırıklığı yaşaması kesin demektir. Bu çıkmaz sokaktır ve biz bunu artık anlamış olmalıyız. İyi bir Alex, golleriyle coşan bir Holosko, 10 dakikalık performansıyla bile hayran olduğumuz Kewell, topu ayağına aldığında seyrine doyum olmayan bir Yattara, ve diğer tüm yıldızları izlemenin keyfi bile yetmelidir gerçek futbolsevere. Yeni sezon başlıyor. Hayırlı olsun. Lütfen unutmayın, şampiyonluk önemlidir ama hepimizin için, mutlaka bu sezon gelmesi mümkün değildir. Çimdeki yıldızları izleyin ve keyfinize bakın.