Kara listeymiş! Önceki gün, futbola yıllarını vermiş bir işadamıyla futbol sohbetim oldu da... "Gazeteler niye bu kadar yalan yazıyor?" diye sordu. "Sizler istediğiniz için" dedim. Güldü... "Haklısın" dedi, "Yalanı o kadar doğru yazıyorlar ki, inanmak istiyoruz ve tepkisiz kalıyoruz." Bu kez ben güldüm. "Bir yaz sezonunda o kadar yabancı futbolcuyu ülkeye getirdiler de, sizleri hâlâ kendinize getiremediler!"
***
Yalan bir dünyada yaşıyoruz zaten. Yalanlar, insanların hayatlarına işlenen inciler gibi. Doğrular, eski zaman sokaklarındaki unutulmuş şarkılara benziyor.
***
Beşiktaş'ta önceki gün iki kişilik barış gösterisi vardı. Beşiktaş yönetimindeki nazlı merhamet, açık artırmaya çıktı ve sıska bir törenin ardından, iki kaptan affedilecek. Bu adalet fiyakasının, diğer futbolculara örnek olduğu düşünülmesin. Futbol medyası önünde "maskara edilen" iki kaptan, bugünleri ödeştirecektir. Hatalardan arta kalanlar, en gerçek doğrulardır.
***
Dünya yalan dünya... Hafta içinde, Galatasaray'ın Özhan Canaydın'la bilmem kaç yıl geri gittiğinden bahseden, buna karşılık Adnan Polat'a övgüler yağdıran Faruk Süren'i izledim. Türkiye'de başkanlığı en çok sorgulanması gereken adamı. Faruk Süren'in, Özhan Canaydın'ı hedef alan açıklamaları, Adnan Polat'la aynı filmin ortak yapımcısı olmasının sebebidir. Aynı sevgisizliğin çemberini çevirmeleri... Bazı insanlar, dev adım attıklarını zannedip, iki adım geri gittiğini göremezler. Bizim düşlerimizin kıyılarında Özhan Canaydın; kim bilir kaç tane Faruk Süren ve Adnan Polat'a bedeldir.
***
Halkın yorgun düştüğü ülkelerde. Futbol da yalandır, ekmek de, emek de... Futbolun tohumları, torunlarımızı bile zehirleyecek kadar bilinçli ekiliyor. Bizden öncekilerin bizlere bıraktığı güzellikler de yaşamıyor artık. Böyle ülkelerde içindeki dürtüleri şuursuzca kullanan televizyon soytarıları el üstünde taşınıyor. Şimdi yeni sezon hazırlıklarının son rötuşları yapılıyor televizyonlarda. Kim bilir neler bekliyor sizleri. Ve sizler, kim bilir hangi kalleşliğe yer yatağı sereceksiniz, ekran başında? Duyuyor musunuz, şimdiden uluyup duruyor rüzgârlar! Aman, üzerinize formanızı geçirin de, üşütmeyin!
***
Kulüpler Birliği, bu sezon "istenmeyen hakem" uygulamasından vazgeçecekmiş. Hakemleri kara listeye alıp, maçlarına istediği hakemi getirebilmek, ancak bizim ülkemize hastır. Ama adaletli maç yönetemeyecek kadar biçare hakemlik de, ancak bizim ülkemizde itibar görür. Belediyelerin futbolu ele geçirdiği ülkelerde, listelerin rengi önemli değil. Kara listeler yakılır... Yeşil listeler çıkar ortaya...
***
Şampiyonlar Ligi'ne katılmaları için, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın önünde yarın iki önemli sınav var. Rakibini hafife alan, ağır bedeller öder. Bazen deniz beklediğimiz yerde, okyanus çıkabilir karşımıza. Sürprizler de futbola dahildir, hatırlatırım!
