Güneş lekesi Farklı MTK galibiyeti bile, Fenerbahçe'nin ardında soru işaretleri bıraktı. Kim ne derse desin, ben ön liberoya destek kıtasındayım. MTK maçından sonra Selçuk'a methiyeler düzenler vardı. Maçın içinde Selçuk'un aktif bir futbol sahnesini gösterin. Oyuna ve gollere katkısını. Biçare bir takım karşısında, Alex'i defansın önüne kadar gelmeye mecbur eden anlayışın sebebi kimdi dersiniz? Benim izlediğim Selçuk, kendi içinde hareketsizlik olan bir hareketlenme içindeydi de... Maça etkisi sıfırdı.
***
Alex... Sol ayağın tanrı silueti... Benim için her zaman "10 numara adam..." Ama iki maçtır izliyoruz ki, Alex bu takımın baş oyuncusu değil artık. Alex'in az bulunur yeteneklerini, defansa yönelik oyunla köreltmek, akıllı bir yatırım değil. Bir şeyleri kazanmak uğruna, kaybedilecek bir şey varsa, bunun adı Alex olamaz. Alex'in kazandırdıkları dağ gibi dururken, zamanın silgisi maziyi bu kadar kolay mı siliyor?
***
Güiza'dan ümidi kesmeyenlerdenim. "Bu adam çok gol atar" konulu umutlu yorumlarımıza karşılık, iki maçtır izlediğimiz Güiza, birçok yürekte hüküm giymiştir. Bu kadar ünlü ve pahalı bir kraldan kasırga, hortum falan beklemiyor insan. Ama en basit golleri atmasını bekliyor. Benim hâlâ umudum çok. Semih yelkenliyse, Güiza ya rüzgâr deyip, meseleyi halledelim. Ama şimdilik.
***
Semih Şentürk... Futbolun Fenerbahçe'ye en sakin armağanı... Onun ayağından çıkan top, ağızdan çıkar çıkmaz tarihe geçen sözcüklerle eşdeğer. Elden düşme pozisyonlara bile kalbiyle bakıyor. Rakibini ürkütmeden bitiriyor işi. Ama zayıf halkaların, en güçlü halkaları zayıflatacağını da hesaba katmak gerek. Bunu geçen yıl, birçok maçta gördük.
***
Hepimiz biliyoruz ki, Fenerbahçe'yi her zaman MTK gibi pamuk rakipler beklemiyor. Avrupa arenasında fırtınalar bekliyor. Ligde kesinlikle geçen yıldan daha iyi durumdaki rakipleri bekliyor. Fenerbahçe'nin yumuşak karnı, orta alandaki rakibi ısırmayan mücadele biçimi. Bu takımın birkaç yıldır yakasından düşmeyen gerçektir bu. Bir yanlış hamlenin bile, bir takımdan neler aldığını biliyoruz. Bir söz vardır, hafife almayı en güzel anlatan ifade. "Bir martı uçak düşürür!"
***
Fenerbahçe'nin sezona girerken, transfer açığı sürüyor. Fenerbahçe'nin yeni bir sistem içinde, bir tarafı kazançlı görünürken, diğer yanındaki kayıplar dışa vuruyor. Bazı gerçeklerin üzeri kazanırken örtülür. Seyrederken tanık olduklarını gizleyenler de, yüreklerde sanık olur. Oysa aynalar inci işlemeli de olsa, kırık da olsa, her zaman gerçeği gösterir. Zamanında yapılmalı hamleler. Görünen o ki, elden kaçırılan adamların yerini doldurmak; eldekilerle mümkün değil.
***
O yüzden sezon sonuna "yaralı gölgeler" bırakmak yerine... Şimdiden güneşteki lekeleri temizlemek, çok daha anlamlı olur.