Hababam futbolu Galatasaray, eksik kadrosuyla sözüm ona bir hazırlık maçı yaptı.Kimin ne oynadığı belli olmayan, futbolun şartı olan bazı hareketlerin hiç birisinin olmadığı bir maçta sadece yedekler sahadaydı. Mesela böyle hazırlık maçlarında kanat akınlarının denenmesi, şut atılması, pozisyon yaratıcı hareketlerin yapılması, toplu hücuma kalkıp çabuk geriye dönülmesi lüzumlu bir şeydi. Ama biz bunların hiçbirini göremedik. Sahada 'hababam' futbolundan güzel örnekler vardı! Yazıya klasik bir filmle devam edelim. İyi, kötü, çirkin.
İyiden başlayalım Galatasaray'da bana göre iyi olanlar Aykut, Emere Aşık, Volkan, Sabri ve Barış. Dikkat ederseniz, bu saydığım isimler geçen sezon da en iyi oynayanların arasındaydı. Demek ki bunlar sorumluluklarını bilen futbolcular sınıfındaydı. Bu listeyi bakınca Barış, Sabri ve Volkan'ın ilk 11'de yer alacağı kesinlik kazanıyor. Emre ise sakatlanan diğer Emre ile iyi bir yedek olacaktır. Ama şu bir gerçek ki Aykuk, Orkun'dan daha iyi kaleci.
Kötüler Galatasaray'da belirgin bir değişikliğe gidiş var. Kim olursa olsun yerine yeni isimler alınıyor. Bir-iki maçta gördüğüm birkaç isim vurdumduymazı oynadıkları sürece bu takımda yer bulamazlar. Mesela Nonda. Geçen sene az şans buldu, bu sene ise hâlâ kötüyü oynuyor. Onu işini "Güle güle" ile bitirebilirler. Ferdi ve Yaser, Ankara'dan Galatasaray'a gelen Emre kadar olamadılar. Hâlâ iyi değiller. Hata ettiklerini inşallah geç fark etmezler. Aydın da öyle. Belki yeri değişikti ama yine de çabuk toparlanmalı.
Çirkin Hem de çok... Ayhan, Galatasaray'ın en tecrübeli futbolcularından biri. Rakibine arkadan gelip tekmeyle vurdu ve kırmızı kartla atıldı. Bu gerçekten çirkin olay. Ama esas çirkinlik bundan sonra başladı. Ayhan hiç susmadan hakeme konuştu, itiraz etti, "Yapmadım" dedi, ama bir türlü susmadı. Yaptığı şeyi nasıl "Yapmadım" dedi, hayretle seyrettim. Ve Ümit Karan... Oynadığı süre içinde kendisine yapılan her harekette adeta makine gibi itiraz etti durdu. Bu itiraz hastalığı Galatasaray'ın başına çok dert olacak. Uyaralım.