Türk değil miydiler? Avrupa Şampiyonası başladığından bugüne bütün dünya basını Türk Milli Takımı'nı müthiş bir sempatiyle destekliyor. Yeteneklerini, Türk futbolcularını boy boy özellikleriyle anlatıyor. Bu çok önemli bir şey. Kaç yıldır bunun özlemini çekiyorduk. En son böyle bir başarıda G.Saray'la UEFA Kupası'nı almıştık? O günlerde de böyleydi. G.Saray'ın kazandığı kupanın bir yıl sonrası Monaco'da Süper Kupa'yı seyretmek için bulunuyordum. Kupanın organize edildiği otele girdim, şaşkınlıkla etrafa bakar oldum. Bir tarafta Hakan'ın diğer tarafta Okan'ın boy boy pozları, Emre yanında, arkasında Hagi. Üç yabancı ve 7-8 Türk futbolcu. Bunu hiç unutamadım. Yıllar geçti, yabancı futbolcuda değişen tek şey 8'e çıkması oldu. Takımlardaki yerli sayısı azaldı. Bu Türk yöneticilerinin, F.Bahçe ve onun medyasının bir özenti ifadesiydi. Diyorlardı ki: "Avrupalılarla baş edebilmek için yabancı sayısı serbest bırakılsın." Şimdi bu muhterem beylere sormak istiyorum; Türk Milli Takımı'nın elde ettiği bu başarıda futbolcular Türk değil mi? Türk futbolcusu Avrupalılarla baş edemedi mi? Hem de nasıl etti. Tüm dünya da alkış tuttu.
Terim güvenoyu istedi, aldı O halde yabancı özentisine artık son vermek lazım ama veremeyeceğiz. Sebepleri açık, sizlerin bilmediği, bizlerin ise dava konusu olur diye yazmaktan çekindiğimiz şeyler var. Ama şunu ifade edeyim, Türkiye'ye gelen bütün yabancılar komisyonla geliyorlar. Yani getirenler nasiplerini alıyorlar. Ben böyle bir olay yaşadım ama yazamadım. Çünkü hukuken onlarla karşı karşıya kalırdım. Şöyle bir düşünün; Arda Turan, Mehmet Topal, Uğur Boral bunlar gibi takımlarında olan bir sürü genç futbolcu uzaydan mı geldiler buraya? Hayır! Gidin G.Saray'ın altyapısına, G.Saray için on yıllık takım duruyor orada. Üç tane yabancı alsan gerisi Türkler ile olur. Federasyon başkanı çok iddialı geldi Türk futboluna. Şimdi yeni bir şekil versin, 3 bilemedin 4 yabancı ile bu işi bitirsin. Geriye kalanlar Türk futbolcuları olsun. Yıllardır bunu böyle yazıyoruz. Gelelim Fatih'in istifasına... Söylediği lafları burada tekrar yazmak istemiyorum. Ama okuyanlar iyi bilirler ki soyunma odasındaki konuşmaları tipik bir güven oylaması istemesidir. Nitekim Hasan Doğan, Fatih'le 2010'a kadar anlaştıklarını açıkladı. Bu da doğaldır. Ancak normal olmayan Doğan'ın "Terim'in bazı şeylerine alışacaksınız" demesidir.