Birkaç isim Son birkaç haftadır Türk futboluna damga vurmuş isimlere bir baktım. O kadar çok isim var ki kimi seçeceğime zor karar verdim. Şimdi seçtiklerime şöyle bir göz atalım...
POLAT; "Bıktırmadan..." Çaresizlik içinde kıvrandığı bir gerçek. Para yok. "Ne ka köfte, o ka ekmek" misali futbolcu arayan bir başkan durumuna düştü. Canaydın gitmeden önce 12 milyon dolar krediyi çekip sağa sola dağıttı. Bu da Polat'ın nefesini kesmeye yetti. Şimdi ciddi düşünelim ve şöyle diyelim sayın Polat'a: "Her şey çok uzadı. Lafla yürüyen peynir gemisinin kaptanı değilsin. Yapacağın şey 'G.Saray'da transfer bitmez' demeden her şeyi açık konuşmaktır. Yani alacaksan aldığını, alamayacaksan nedenlerini açıkla. Biz de duyalım."
HAKAN; "Yanındayız" G.Saray camiası ve kulüp yönetimi A'dan Z'ye Hakan'a karşı hem ayıp ettiler, hem de nankörlük yaptılar. Bütün erişilmezleri peş peşe başaran, G.Saray'a unutulmaz başarılar yaşatan Hakan Şükür 'yaşayan efsane' olarak artık G.Saray dışında yaşayacaktır. Şükür şimdi yüzde 99'a yakın Azerbaycan yolcusudur. Hakan'a söylenecek tek söz taraftar adınadır: "Güle güle Hakan. Her zaman seninleyiz."
EMRE; "Sen G.Saraylısın?" Emre'yi PAF'tan itibaren tanırım. İnsan çocuktur. Çok yeteneklidir. Hagi ona, "Avrupa'ya gitme! Bir iki yıl kal, öyle git oyna" demesine rağmen o heyecanını yenemeyip inatla gitmiştir. Kâh iyi kâh kötü günlerden sonra ülkesine dönmüş ve profesyonelce F.Bahçe'yi seçmiştir. Emre'yi tebrik ediyorum, F.Bahçe'yi de çok yerinde bir transfer yaptığı için kutluyorum. Söylenen; Emre, G.Saray'a bir şey kazandırmadan gitmiş. Yanlış! Emre gitmemiş, istediği az bir parayı kulüpten alamadığı için kırılmış ve ayrılmıştır. Ben Emre'ye yapılan çirkin hareketleri kınıyorum. Ona da rahmetli Şükrü abinin bana anlattığı bir hikayesini yazmak istiyorum: "Rahmetli Şükrü abi büyük futbolcuydu. Beşiktaş'tan ayrılıp İtalya'ya gittikten sonra Türkiye'ye döndüğünde eski kulübüyle anlaşamamış ve Gündüz Kılıç'ın baskısıyla G.Saray'a transfer olmuştu. Bir gün Hasnun Galip'teki kulüpten maça giderken kulübün kapısında çalan telefonu duymuş ve kaldırıp sormuş: "Kimi arıyorsunuz?" Cevap şu olmuş: "Kiminle görüşüyoruz?" Şükrü Gülesin de "Ben Şükrü'yüm" demiş. Karşıdaki adam birden bire "Ooo, demiş. Beşiktaşlı Şükrü abim, seni ellerinden öperim." Şükrü abi bunun üzerine, 'Ben Beşiktaşlı Şükrü'yüm, burada ne arıyorum!' deyip Gündüz Kılıç'tan izin alıp ayrılmış. Emre'ye birkaç söz: Unutma sen F.Bahçe'ye de gitsen, başka yerde de oynasan, senin alnına yapışmış yazı G.Saraylı Emre'sin. Onun için herkese saygılı ol!..