İktidar avukatları Spor gazeteciliğinde geride bıraktığımız 16 yılda kendimize bayrak yaptığımız 'Güçlünün değil, haklının ve doğrunun tarafından olmak' öğretisi sayesinde ayakta kaldık. Yanlışlarla kurdukları düzenlerinin içine soktuğumuz çomaklardan dolayı güç gösterileriyle çok karşılaştık. Çok şikâyetler yedik, çok fırtınalar atlattık. Sağ olsunlar hep arkamızda duran idareci ve patronlarla karşılaştık. Gazetecilik adına verdiğimiz kavgadan hep kazanarak ve güçlenerek çıktık. Halen iki mahkemede devam eden Fulya İhalesi'ndeki yanlışlardan, Del Bosque ihmaliyle zirve yapan (başarısızlığın yönünü saptırmak için) teknik direktör kıyımlarına, okuyucularımızın dikkatini çektik. Transferlerde futbolcu harcamalarıyla beslenen 150 milyon dolarlık bütçe açığından, yamayı kapatmak için hisse senedi, geleceğe ait gelir kırdırmalarına kadar birçok yanlış üzerine yazılar yazdık.
Sadece onlar akıllı! Bunları yaparken bırakın 'futbolcu imzalı' özel röportaj engellemelerini, yapılan yaptırımlar nedeniyle 'patronumuzun özel uçağıyla' Konya deplasmanına gidecek kadar gergin durumlarda kaldık. Ama hiç yılmadık, doğrularımızdan şaşmadık. Zaman, bizi yazdıklarımızla hep haklı çıkardı. Bu kadar olumsuzluk içinde 4 yıldır Beşiktaş'ta bir sürü hata yapan başkan Yıldırım Demirören'e 'tek satır aleyhte yazı yazmayan- yazamayan' adı spor müdürü, adı muhabir, adı internet sitesi sahibi birileri ortalıkta gazeteci diye dolaşıp, bize gazetecilik dersi vermeye kalkışıyor. Hem de iktidar-güç avukatlığı yaparak. Kendilerini akıllı, herkesi aptal sanan iktidardaki yönetime, menajere ve onların iflah olmaz 3-5 kişi kalmış avukatlarına sesleniyorum: Güneş balçıkla, gerçekler tehdit ve yönlendirilmiş haberle kapatılamaz. İyilik yapan da karşılığını bulur, iltimas geçen, suistimal yapan, yolunu bulan da bir gün hesabını verir. Camia, neler döndüğünü bilmiyor mu sanıyorsunuz? Ben hatırlatmak için buralarda olacağım. Kral ve kralcıkların çıplak kaldığı gün, sizlerin de onların aleyhinde bağıracağınızı da bilerek gerçekleri yazmaya devam edeceğim.