Ortaya dikkat Beşiktaş'ın dün akşamki Bochum maçı bizim için dikkate alınması gereken ilk önemli karşılaşmaydı. Bundesliga'nın mutevazı takımı Bochum karşısında Ertuğrul Sağlam'ın sahaya sürdüğü ilk 11, genç hocanın kafasındaki ideal kadronun izlerini taşıyordu. Dün takımda 7 yabancı vardı... Bunun 6'sının sahada olacağını ve bir bu 6'ya Beşiktaş'ın altın çocuğu Holosko'nun gireceğini düşünürsek Ertuğrul Sağlam'ın bir hayli zorlanacağını söyleyebiliriz. Ancak çoğu dünkü maç olmak üzere izlenimlerim bu konuda kulübede bekleyecek en zayıf iki halkanın Sivok ve Seric olduğunu söyleyebilirim. Zapatocny'nın güçlü hücum karşısında en az hata yapan, fazla ayakta kalan isim olması ve Sağlam'ın da 90 dakika boyunca (kaleci hariç) değiştirmemesi, defansın onun üzerine kurulacağı hissini uyandırdı. Beşiktaş'ta dün ilk bakışta tek dikkat çeken olay 2-2 biten ilk yarıda orta sahanın bu oyuncu tercihleriyle boş kalacağı.
Moraller yerinde mi? Bobo ve Nobre'li ikili forvet, arkalarında Delgado, yanlarında Tello kurgusu, siyah-beyazlı takımın hücum gücünü geçen yıl olduğu gibi artırmakla birlikte orta sahayı zaafiyete uğrattı. Her ne kadar defans oyuncuları hata yaptı gibi gözükse de sorun apacık orta sahadaki boşluktan kaynaklandı. İleriye fazla çıkma sevdasına düşmüş Cisse ön liberoda yalnız bırakılırsa Beşiktaş defansı çok zorlanır ve gol yer. Sağlam ikinci yarı orayı Mehmet Sedef'le güçlendirince sorun giderildi. Ancak bu gibi orta sahaya takviye demek ya Nobre, Bobo ikilisinden birinin, da Delgado'dan vazgeçmek demek. Ancak siyah-beyazlı takım bu sorunu içi sahada farklı (çift forvet), dış sahada farklı (4-2-3-1'le tek forvet) aşabilir. Genel olarak Beşiktaş'taki gidişat görünüyor. Bir de saha dışı dalgalanmalar yaşanmasa, herkesin kafası rahat ve morali yüksek olacak. Bu kampta bana göre ihtiyaç duyulan en önemli şey moral.