Kaderin cilvesi Beşiktaş'ın 4 yıl önce Rize'ye benzer bir ortamda gelişi film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Rize'nin Süper Lig'de devam eden kaderi 1-0 kazandığı maçtan sonra çizilmişti. O gün siyah-beyazlı takım sahipsizdi. Olması gereken insanlar yerinde değildi. Ancak dün başkanından menajerine, maç öncesi ve devre arası koridoru arşınlayıp soyunma odasında 'Biz dostlarımızla birlikte buradayız' iradesini gösterdi. Çünkü bir tarafta yine 'tamam ya da devam' maçına çıkan Rize, diğer tarafta iktidar sancıları yaşayan bir yönetimle Avrupa hesapları yapan bir Beşiktaş vardı. Şeref tribününde Şadan Kalkavan'dan Tahir Kıran'a çok sayıda Rizeliyi görsem de beni etkileyen görüntü Trabzonsporlu taraftarların uzun süren bir ayrılıktan sonra tribünlerde destek için yerini almasıydı. Devam etmesi halinde bu ilişkilerden gönüllerde yeniden bir Karadeniz Birliği doğacağını tahmin etmek zor değil. Burada iki kötü resim var. Rize'nin de, Beşiktaş'ın da beklentilerini bu maça sıkıştırmaları bu kadar imkan ve transfere rağmen kendi hatalarının bir sonucu. Bunu görmeleri halinde ve iyi analiz etmeleri hem kendileri, hem de Türk futbolu adına kazanç olur.
Kartal'ın kalitesi yetti Rize, Beşiktaş maçına 6 önemli oyuncusundan eksik ve 15 kişilik kadroyla çıktı. Buna rağmen beklenenin üzerinde bir performans ortaya koydu. Ev sahibi takım özellikle Emrah'ın eksikliğini hissetti. Beşiktaş ilk yarıda orta saha ile forvet arasında koordineyi kuramadı. Ancak siyah-beyazlı takım oyuncu kalitesindeki açık fark nedeniyle maçı çevirmeyi bildi. Delgado'nun oyuna girişi ve Aydın'ın çıkması maçın çevrilmesindeki kritik noktaydı. Futbol ilginç bir oyun. Beşiktaş 4 yıl önce 1-0 yenildiğinde Rize kurtulmuş, Bursa düşmüştü. 4 yılda Rize'den çok çeken siyah-beyazlı takımın galibiyeti ve Rize'nin kurtuluş şansının mucizelere kalması kaderin cilvesi. Bakalım daha neler göreceğiz.