Kader anı İstanbul Büyükşehir Belediyespor-Beşiktaş karşılaşmasının kırılma noktası maçın 42'nci dakikası. Olayın kahramanı 17 numaralı formasıyla Ekrem Ekşioğlu, yardımcı oyuncu Bobo da Silva... Ceza sahası içinde Bobo'yu iki eliyle öyle bir kavramış ki bir eli Brezilyalının tersten belinde, diğeri göğsünde yakın bir mücadeleye girmiş. Kamera tekrarlarına gerek kalmayan, apaçık görünen bu pozisyonda gördüğünü çalan bir hakemin penaltı vermesi gerek. Belki Bobo kendisini sarmalayan meslektaşının kollarına kendini bıraksa hakem Hakan Sivriservi bu pozisyonu atlamayacak. Ancak Bobo ne yapıyor? Doğru ve kolay olanı seçmeyip yanlış olanı seçiyor. Rakibinin sarılmasından kurtulmak için vururcasına itmeyi! Sonuç; 10 kişi kalan Beşiktaş, rakip karşısında sendeledi ve 3 puan kaybetti. Üstüne üstlük F.Bahçe gibi tarihi bir derbide Beşiktaş en önemli gol silahından mahrum kaldı.
Kendini sorgulamalı! Burada profesyonelce rakibini attıran ve ilk goldeki hatasını bu şekilde affettiren Ekrem'e söyleyecek fazla bir şeyimiz yok. Ancak Beşiktaş gibi bir takımın yıldızının; Bobo'nun nerede hangi hareketi yapacağını, nerede kendini bırakıp bırakmayacağını ve hangi maçta rakibine vurup vurmayacağını acilen öğrenmesi ya da öğretilmesi kesinlikte şart. Hakeme gelince... Bobo'nun sadece vurma hareketini yorumlarsa doğru karar ama öncesinin o sarılma fotoğrafını göremeyen, analizini yapamayan Hakan Sivriservi'nin de kendisini iyi sorgulaması gerek. Beşiktaş'ın ön liberosu olmayınca çarklar işlemiyor. Orta sahada dinamizm kaybolunca takım da kayboluyor. Ertuğrul Sağlam gibi Abdullah Avcı'nın da gelişimini, futbol felsefesini ve yükselişini keyifle ve yakından takip ederek izliyorum. Necati ve İbrahim Akın başta olmak üzere İstanbul Belediyesiporlu futbolcuları kutluyorum...