Takım yıldızı Dün gece Şükrü Saracoğlu'da, ortasından şampiyonluk geçen bir aşkın resmi vardı.
***
Ama maçın başında Kezman konulu kısa metrajlı bir film vardı. Gol pozisyonlarına bu kadar yakın, gole bu kadar uzak olmak konulu, bir golcüden kesitler... Hele 17. dakika var ki, golü kaçırmak, atmaktan daha zor. Kezman bu pozisyonu harcarken, "Herhalde" dedim, "pozisyonla şakalaşıyor!" Ve aynı Kezman'dan 21. dakikada golün nasıl atılacağını gösteren bir duruş. Mutlaka gol atacaksa, kaçırdıklarına helal olsun diyebilir miyiz? İşte onu bilmiyorum.
***
Denizli, Fenerbahçe bindirmelerine karşı dayanıksızdı ama Fenerbahçe'nin tedirgin edici bir yanı da mevcuttu. İlk yarıda 28 top kaybıyla oynayan bir takımda, orta alan klasik zenginliğinden uzaktı. Uğur Boral'ın çıkışlarındaki "zıpkın gibi duruşun" beli bükülmüştü sanki. Gökhan Gönül'ün emekçi hali sürüyordu da, Aurelio kayıplardaydı. Sahadaki en diri ve renkli adam Kazım'dı... Zico, sağ kanatta Kazım'ı kazanırken, Deivid'in sol kanattaki azalmasına da bir çare bulmalı diye düşündüm.
***
Ama farkın gecikmesinde yan hakemlerin ellerindeki bayrakların etkisini de inkar edemem. Fenerbahçe'nin en az 3 pozisyonu ofsayt olarak kesilirken, bu görüntüler hakemliğimizin güven sorununun içler acısı resmiydi. Çizgi uzmanlarının dikkatine...
***
Fenerbahçe'nin ikinci yarı zenginliğindeki en belirgin resim Uğur Boral'ın çıkışlarında ortaya çıktı. Uğur'un bindirmelerinde Denizli defansının eteklerinin tutuştuğunu gördük. Kezman'ın moralini yükseltmek adına yaptığı bir bonkörlük, Fenerbahçe'nin bir golüne sebep olurken, Uğur'un hırslanma katsayısının da sebebi oldu. Birkaç dakika sonra yarattığı pozisyonda, karşıdan gelenlerle, arkadan yetişmeye çalışanların arasından öyle bir pas çıkardı ki, Deivid'e sadece vurmak kaldı.
***
İkinci yarıdaki Fenerbahçe beklenen Fenerbahçe'ydi... Bir zamanlar başkalarının hesabına çalışan rakip takıma, gol yağdırmanın misillemesi vardı tribünlerde. Orta alan miting meydanıydı. Pusulası sadece bir yön gösteren takım yıldızının, aydınlık gösterisini izledik. Her şey kontrol altındayken, tadına doyum olmayan bir Fenerbahçe izledi tribünler. Atılan goller sadece Denizli'ye değil, Ali Sami Yen'e de fakslanıyordu sanki.
***
Denizlispor maçın son dakikasında bir gol buldu. Ama Fenerbahçe gibi takımlar karşısında bir adım öne çıkmanın, aslında iki adım geri çekilmeyi emrettiğini bilmesi gerekirdi. Fenerbahçe'nin de anlık dalgınlıkların nelere mal olacağını bilmesi gerektiği gibi.
***
Ekmek, buğdayın sınamasıdır. Buğday, unun... Dün gece ikinci yarıdaki Fenerbahçe, Denizlispor'u un ufak ederken... Şampiyonluk ekmeğinin buğdayını Ali Sami Yen'den alacak.
***
Gördük ki, çalışana her yerde ekmek var!
***
O yüzden, tek başına varolmak savaşı verenler için, dün gece bitti... Yarın sabah başladı bile...